Yiyecek Şeylerin Alışverişi:

- Yiyecek şeylerin de alışverişi sahihtir. Yiyecekten maksat; buğday, un ve diğer hububattır. Ölçülen maddelerin, ölçüyle; tartılan maddelerin, tartıyla satılması sahih olduğu gibi, bir malın cinsinden olmayan bir malla götürü (kabala)[1] olarak satılması da câizdir. Yani alınan ve satılan şeylerin cinsleri birbirlerinden farklı olursa, bu şekilde satışlar câiz olur. Zîrâ bu hususta Peygamberimiz Sallallâhu aleyhi ve sellem:

إِذَا اخْتَلَفَ النَّوْعَانِ فَبِيعُوا كَيْفَ شِئْتُمْ.

″Satılan malların cinsleri değişik olursa, dilediğiniz gibi satın″[2] diye buyurmuştur.

Hubûbatı belirli bir kap ve ölçek ile ölçüp veya belirli bir taş ile (kg olarak) satmak sahihtir. O kabın ve ölçeğin miktarı ve taşın kaç kilogram olduğu bilinmese de, bu alışverişin sahih olmasına zarar vermez.

İmam Ebû Yusuf ile İmam Muhammed’e göre; gerek buğday yığınında her ölçeğin fiyatı bir dirheme olmak üzere yapılan satışta olsun gerek bir sürü koyundan her koyunun fiyatı bir dirhem olmak üzere yapılan alışveriş sahihtir. Fetvâ da bunun üzerinedir. İmam-ı Âzam’a göre ise bu şekilde yapılan alışveriş câiz değildir. Aynı şekilde şu karpuzların her biri bir dirheme olmak üzere satılsa; İmam-ı Âzam’a göre alışveriş sahih değildir. İmam Ebû Yusuf ve İmam Muhammed’e göre; yukarıda açıklandığı gibi alışveriş câizdir. Fetvâ da bunun üzerinedir.

Bir kimse harmanda bir yığın buğdayı yüz ölçek olmak üzere yüz dirheme satsa, buğday yığını yüz ölçekten az gelse yahut yüz ölçekten fazla gelse, alıcı muhayyerdir. Yani isterse fiyatıyla az çıkan ölçekleri alır. İsterse alışverişi bozar. Fazla olan buğday satıcıya âit olur. Zîrâ yüz ölçektan fazla gelen buğday üzerine alışveriş yapılmamıştır. Bir kimse bir top kumaşı yüz metre olduğunu söyleyerek, metresini kaçtan vereceğini belirtmeden o kumaş topunu yüz dirheme satsa, fakat o kumaş topu yüz metreden az gelse; alıcı dilerse yüz dirhemi verip, noksan olan topu alır. İsterse alışverişi bozar. Zîrâ metreyle satılan şeylerde, ölçü fazla gelmekle kumaşın kıymeti artar. Noksan gelmekle eksik olur. Eğer top, yüz metreden fazla gelirse, bu fazla olan alıcının olur. Satıcının alışverişi bozma hakkı yoktur. Fakat bir kimse bir top kumaşı yüz metre olduğunu söyleyerek, her metresini yüz dirheme satsa, top yüz metreden az yahut yüz metreden fazla çıkarsa, alıcı iki surette de muhayyer olup dilerse kaç metre çıkarsa onun fiyatını verip alır, dilerse alışverişi bozar. Yani, almaz.


[1] Götürü usulle satış: Buna Arapçada cüzâf tabiri kullanılmıştır. Yani, İslâm fıkhında satılan malın miktarının belirlenmesi esas olmakla birlikte, ihtiyaç sebebiyle bu kurala bir istisna getirilmiş ve ölçülüp tartılmak veya sayılmak suretiyle miktarları belirlenmemiş malların muayyen (belirli) şartlar çerçevesinde tahminle, yani götürü (ölçüsüz ve tartısız, kabala) usulle satışına izin verilmiştir. Peygamberimiz Sallallâhu aleyhi ve sellem’in bu konudaki hadisleri de bu tür alışverişin zarûret sebebiyle câiz olduğu şeklinde değerlendirilmiştir. Bu hususta bakınız: Sahih-i Buhârî, Buyûʿ 54, 56; Sahih-i Müslim, Buyûʿ 34, 37, 38; Musâkāt 15. Götürü usulü satışta malın satış anında hazır bulunması, miktarının ise taraflarca bilinmeyip tahminen belirlenmesi gerekir.Hanefi mezhebine göre; taraflardan birinin miktarı bilmesi durumunda da götürü satışın geçerliliği ortadan kalkmaz. Götürü usulle satışta malın tâne ile, ölçekle veya tartı ile belirlenebilir türden olmasının bir önemi yoktur.

[2] Mültekâ Tercümesi, Mevkûfât, c. 2, s. 6; Serahsî, Mebsut, c. 14, s. 482.