İHLÂS SÛRESİ

Bu sûre 4 âyettir. Mekke döneminde nâzil olmuştur. Allah’u Teâlâ’nın birliğini, yüce vasıflarını en mükemmel şekilde bildirdiği için ″İhlâs Sûresi″ ismi verilmiştir. ″Kulhüvallahu Ehad Sûresi″ diye de isimlendirilmiştir

Bu sûre hakkında Hz. Âişe Radiyallâhu anhâ şu hâdiseyi anlatmıştır:

أَنَّ رَسُولَ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بَعَثَ رَجُلًا عَلَى سَرِيَّةٍ وَكَانَ يَقْرَأُ لِأَصْحَابِهِ فِي صَلَاتِهِمْ فَيَخْتِمُ بِقُلْ هُوَ اللّٰهُ أَحَدٌ فَلَمَّا رَجَعُوا ذُكِرَ ذَلِكَ لِرَسُولِ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ سَلُوهُ لِأَيِّ شَيْءٍ يَصْنَعُ ذَلِكَ فَسَأَلُوهُ فَقَالَ لِأَنَّهَا صِفَةُ الرَّحْمَنِ فَأَنَا أُحِبُّ أَنْ أَقْرَأَ بِهَا فَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَخْبِرُوهُ أَنَّ اللّٰهَ يُحِبُّهُ (م عن عائشة)

Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem, bir adamı bir askeri birliğin başında kumandan olarak gönderdi. O namaz kıldırdığında arkadaş-larına Kur’ân okuyor ve sonunda da İhlas Sûresi ile okumayı sona erdiriyordu. Geri döndüklerinde bu durumu Peygamberimiz Sallallâhu aleyhi ve sellem’e aktardılar. Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem: ″Ona niçin böyle yaptığını sorun″ diye buyurdu. Ona sordular, şu cevabı verdi: ″Çünkü o, Rahmân’ın sıfa­tıdır. Ben o sûreyi okumayı seviyorum.″ Bunun üzerine Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: ″Ona Allah’u Teâlâ’nın da onu sevdiğini bildirin.″[1]

Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem bir diğer Hadis-i Şerif’inde de şöyle buyurmuştur:

مَنْ قَرَأَ كُلَّ يَوْمٍ مِائَتَيْ مَرَّةٍ قُلْ هُوَ اللّٰهُ أَحَدٌ مُحِيَ عَنْهُ ذُنُوبُ خَمْسِينَ سَنَةً إِلَّا أَنْ يَكُونَ عَلَيْهِ دَيْنٌ (ت عن انس بن مالك)

″Her kim her bir günde iki yüz defa İhlas Sûresi’ni okursa ondan üzerinde borç (kul hakkı) olma­sı müstesnâ, elli yılın günahları silinir.″[2]


[1] Sahih-i Müslim, Salât’ül-Müsâfirîn 45 (263).

[2] Sünen-i Tirmizî, Fedâil’ül-Kur’ân 10.


﴿ بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

Bismillâhirrahmânirrahîm.

﴿ قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌۚ ﴿١﴾ اَللّٰهُ الصَّمَدُۚ ﴿٢﴾ لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْۙ ﴿٣﴾ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا اَحَدٌ ﴿٤﴾

1-4. Ey Resûlüm! De ki: ″O Allah birdir.* Allah Samed’dir (her şey O’na muhtaç olduğu halde, kendisi hiçbir şeye muhtaç değildir).* O, doğurmadı ve doğurulmamıştır.* Ve hiçbir şey O’na denk değildir.″

İzah: Bu sûrenin nüzul sebebi Übeyy b. Ka’b Radiyallâhu anhu’dan nakledildiğine göre şöyledir:

أَنَّ الْمُشْرِكِينَ قَالُوا لِرَسُولِ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ انْسُبْ لَنَا رَبَّكَ فَأَنْزَلَ اللّٰهُ {قُلْ هُوَ اللّٰهُ أَحَدٌ اللّٰهُ الصَّمَدُ} وَالصَّمَدُ الَّذِي لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ لَأَنَّهُ لَيْسَ شَيْءٌ يُولَدُ إِلَّا سَيَمُوتُ وَلَا شَيْءٌ يَمُوتُ إِلَّا سَيُورَثُ وَإِنَّ اللّٰهَ عَزَّ وَجَلَّ لَا يَمُوتُ وَلَا يُورَثُ {وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا أَحَدٌ} قَالَ لَمْ يَكُنْ لَهُ شَبِيهٌ وَلَا عِدْلٌ وَلَيْسَ كَمِثْلِهِ شَيْءٌ (ت عن ابى بن كعب)

Müşrikler, Peygamberimiz Sallallâhu aleyhi ve sellem’e gelip, ″Haydi, bize Rabbini tanıt″ dediler. Bunun üzerine, Ey Resûlüm! De ki: ″O Allah birdir…″ diye devam eden İhlas Sûresi nâzil oldu. Bu sûrede Allah’u Teâlâ buyurdu ki: ″Çünkü hiçbir şey yoktur ki, doğduğu zaman eceli tamam olunca ölme­sin. Hiçbir ölmüş kimse yoktur ki, kendisine vâris olunmasın. Allah’u Teâlâ ise, ne ölür ve ne de bir vâris bırakır. Ve hiçbir şey O’na denk değildir. O’nun dengi başka bir varlık yoktur.″[1]

Ebû Hüreyre Radiyallâhu anhu’dan nakledilen bir Hadis-i Kudsî’de de şöyle buyrulmuştur:

قَالَ اللّٰهُ كَذَّبَنِي ابْنُ آدَمَ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ ذَلِكَ وَشَتَمَنِي وَلَمْ يَكُنْ لَهُ ذَلِكَ فَأَمَّا تَكْذِيبُهُ إِيَّايَ فَقَوْلُهُ لَنْ يُعِيدَنِي كَمَا بَدَأَنِي وَلَيْسَ أَوَّلُ الْخَلْقِ بِأَهْوَنَ عَلَيَّ مِنْ إِعَادَتِهِ وَأَمَّا شَتْمُهُ إِيَّايَ فَقَوْلُهُ اتَّخَذَ اللّٰهُ وَلَدًا وَأَنَا الْأَحَدُ الصَّمَدُ لَمْ أَلِدْ وَلَمْ أُولَدْ وَلَمْ يَكُنْ لِي كُفْئًا أَحَدٌ (خ ن عن ابى هريرة)

Allah’u Teâlâ buyurdu ki: ″Âdemoğlu Beni yalanladı. Beni yalanlamaması gerekirdi. Âdemoğlu Bana hakaret etti. Halbuki Bana hakaret etmemesi gerekirdi. Beni yalanlaması, ″İlk olarak yarat­tığı gibi tekrar iade etmeyecektir″ sözüdür. Bana hakareti ise, ″Allah, çocuk edindi″ demesidir. Halbuki Ben tekim, Samed’im (hiçbir şeye muhtaç değilim, her şey Bana muhtaçtır), doğurmadım ve doğmadım ve hiçbir şey Bana denk değildir.[2]


[1] Sünen-i Tirmizî, Tefsir’ul-Kur’ân 99; Rudânî, Cem’ul-Fevâid, Hadis No: 7341.

[2] Sahih-i Buhârî, Tefsir-i İhlâs 1; Sünen-i Nesâî, Cenâiz 117.