Kâr Ortaklığının Fâsit Olması (Bozulması):

Kâr ortaklığında; kâr, her iki ortak arasında orantılı olmak şartı ile sahih olur. Ortaklardan birine önceden belli miktarda bir para vermek şart koşulmuşsa, ortaklık fâsit olur.

Eğer kâr ortaklığı fâsit olursa, sermâyeyi çalıştıran şahıs ücretle çalışan biri olur. Ücretle çalışan biri olduğu takdirde, ona bilirkişiler tarafından takdir edilen ücretin verilmesi gerekir; ister kâr etsin, ister etmesin. İmam Ebû Yusuf’a göre; bilirkişiler tarafından takdir edilen ücret, sermâye sahibi ile sermâyeyi çalıştıran şahıs arasında taksim edilmek üzere kârdan şart koştukları miktardan ziyâde edilmez. İmam Muhammed’e göre; ücret, kârdan şart koşulan miktardan ziyâde olsa bile, verilmesi gerekir. Sermâyeyi çalıştıran şahıs, fâsit olan kâr ortaklığında, sermâye telef olursa onu ödemez.

Kâr ortaklığı, sermâyeyi çalıştıran şahsın ölümüyle de sermâye sahibinin ölümüyle de bozulur. Çünkü bu vekâlettir ve vekâlet ölümle bozulur. Sermâye sahibinin dinden çıkıp mürted olarak harp yurduna katılması hâlinde de bozulur. Zîrâ bilindiği gibi, dinden çıkmak; hükmen ölümdür. Ama sermâyeyi çalıştıran şahsın dinden çıkmasıyla bu ortaklık bozulmaz. Zîrâ bu durumda sermâye sahibinin kâr ortaklığı için verdiği sermâye üzerindeki mülkiyeti devam etmektedir.