Kişi öfke hâlinde karısını boşamışsa, onun bu sözü geçersizdir. Bu hususta Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyurmuştur:
لَا طَلَاقَ وَلَا عَتَاقَ فِي غِلَاقٍ (د عن عائشة)
″Öfke hâlinde ne boşama olabilir, ne de (köle veya câriyeyi) âzat etmek olabilir.″[1]
كُلُّ طَلَاقٍ جَائِزٌ إِلَّا طَلَاقَ الْمَعْتُوهِ الْمَغْلُوبِ عَلَى عَقْلِهِ (ت عن ابى هريرة)
″Her yapılan talâk geçerlidir, ancak aklî dengesi yerinde olmayanın yaptığı talâk geçersizdir.″[2]
Hanefi mezhebine göre; bu ve benzeri hadislerden dolayı, kişi öfke hâlinde kendini kaybederek karısını boşarsa, bu boşama sayılmaz. Çünkü öfke gelirse akıl gider, akıl giderse boşama sahih olmaz.