Karısını boşayacak kimsenin akıllı, bâliğ ve uyanık olması, yani uyku hâlinde olmaması şarttır. Bu hususta Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyurmuştur:
كُلُّ طَلَاقٍ جَائِزٌ إِلَّا طَلَاقَ الْمَعْتُوهِ وَالصَّبِىِّ.
″Her talâk câizdir. Ancak sâbi (büluğa ermemiş) ile delirmiş olanın talâkı câiz değildir.″[1]
أَنَّ رَسُولَ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ رُفِعَ الْقَلَمُ عَنْ ثَلَاثَةٍ عَنْ النَّائِمِ حَتَّى يَسْتَيْقِظَ وَعَنْ الصَّبِيِّ حَتَّى يَشِبَّ وَعَنْ الْمَعْتُوهِ حَتَّى يَعْقِلَ (ت ه عن على)
″Kalem üç kişiden kaldırılmıştır; uyanıncaya kadar uyuyan kimseden, akıl baliğ oluncaya kadar çocuktan, aklî dengesi yerine gelinceye kadar delirmiş kişilerden.″[2]
[1] Mevsilî, Kitâb’ul-İhtiyâr, III/151; Mültekâ Tercümesi, Mevkûfât, c. 1, s. 246; Sünen-i Tirmizî, Talâk 15.
[2] Sünen-i Tirmizî, Hudud 1; Sünen-i İbn-i Mâce, Talâk 15.