Av ile İlgili Bâzı Hükümler:

1- Havada vurulan kuş yere düşerek ölürse, yenilmesi helâldir. Zîrâ yere düşmesi kaçınılmazdır. Ancak karada yaşayan ve avlandığında yenilmesi helâl olan hayvan veya kuş[1], vurulduğunda suya canlı olarak düşüp suda ölmüş ise, bu yenilmez. Çünkü suda boğularak ölme ihtimali vardır. Fakat ölmeden yetişilirse, o zaman kesilir ve yenilmesinde mahsur olmaz. Bu hususta Adiy b. Hâtim Radiyallâhu anhu şu Hadis-i Şerif’i nakletmiştir:

سَأَلْتُ رَسُولَ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَنْ الصَّيْدِ فَقَالَ إِذَا رَمَيْتَ بِسَهْمِكَ فَاذْكُرْ اسْمَ اللّٰهِ فَإِنْ وَجَدْتَهُ قَدْ قُتِلَ فَكُلْ إِلَّا أَنْ تَجِدَهُ قَدْ وَقَعَ فِي مَاءٍ فَلَا تَأْكُلْ فَإِنَّكَ لَا تَدْرِي الْمَاءُ قَتَلَهُ أَوْ سَهْمُكَ (ت عن عدى بن حاتم)

Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem’e av hakkında sorduğumda, bana şöyle buyurdu: ″Okunu atarken Besmele çek, hayvanı ölmüş durumda bulursan bile ondan ye, ancak suya düşmüş bulursan ondan yeme; çünkü bu durumda onu suyun mu, yoksa okun mu öldürdüğünü bilemezsin.″[2] Bu hüküm, karada yaşayan hayvanlar için geçerlidir.

2- Avcı, Allah’ın ismini zikir ile okunu atıp ok ava saplansa, hayvan saplanan okla beraber gözden kaybolsa, avcı avı elde etmek için durmaksızın o avın peşinden gitse, sonra avı ölmüş olarak bulsa, eğer avda ok yarasından başka yara yoksa, avın eti yenilir. Okun yarasından başka ölümüne sebebiyet verebilecek derecede derin bir yara daha bulunursa, o avın eti yenilmez. Çünkü hangi yaradan öldüğü bilinemediği için, ihtiyata uygun olan o avın etinin yenilmemesidir.

3- Bir kimse bir hayvanı yemek kastı olmadan keyfi olarak öldürürse, bu haramdır. Bu hususta Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

مَنْ قَتَلَ عُصْفُورًا عَبَثًا عَجَّ إِلَى اللّٰهِ عَزَّ وَجَلَّ يَوْمَ الْقِيَامَةِ يَقُولُ يَا رَبِّ إِنَّ فُلَانًا قَتَلَنِي عَبَثًا وَلَمْ يَقْتُلْنِي لِمَنْفَعَةٍ (ن عمرو بن الشريد) فِى رِوَايَةٍ: قِيلَ يَا رَسُولَ اللّٰهِ فَمَا حَقُّهَا قَالَ حَقُّهَا أَنْ تَذْبَحَهَا فَتَأْكُلَهَا وَلَا تَقْطَعْ رَأْسَهَا فَيُرْمَى بِهَا (ن عن عبد اللّٰه بن عمرو)

″Her kim serçe kuşunu veya her türlü hayvanı boş yere öl­dürürse, mahşer günü yüksek sesle ondan dâvâcı olup şöyle diyecek: Ey Rabbim! Falan adam beni faydalanmak için değil de keyfî olarak, boş yere öldürdü.″ Bir rivâyette de: ″Yâ Resûlallah! Onun hakkı nedir?″ diye sorulunca, buyurdu ki: ″Onu keser ve yer. Onu öldürüp atmaz.″[3]

Bu nedenle av, eti için veya derisinden faydalanmak için yapıl-malıdır. Vahşi hayvanları derisinden istifâde için avlamak câizdir. Çünkü bunlar insanların istifâdesi için yaratılmıştır. Yine munzur olup insanlara zararı dokunan her türlü hayvanın, eti yenmese de öldürülmesi câizdir.

4- Avcı eğitilmiş köpeğini Allah’ın ismini zikir ile birkaç ava saldırtsa, köpek hepsini yakalasa, hepsinin etleri yenilir. Avcı eğitilmiş parsını bir ava gönderse, pars istirahat için değil, avını avlamak için bir hile olarak bir yere gizlense, sonra gizlendiği yerden av üzerine saldırarak avı yakalasa, av yenilir. Çünkü avını avlamak için bir hile olarak, bir yere saklanmak parsın adetidir. Eğitilmiş köpek de avını avlamak için bir hile olarak, bir yere saklanmayı adet edinse, bu şekilde onun avladığı av da yenilir.

Bir ava eğitilmiş iki köpek gönderilip, birisi avı yere düşürse, diğeri de düştükten sonra öldürse, yine eti yenilir. İki avcıdan her birisi eğitilmiş köpeklerini gönderip, köpeğin birisi avı yere düşürse, diğeri de avı öldürse, avın eti yenilir. Av, kendisini önce yere düşüren köpeğin sahibinin olur. Birinci avcının köpeği avı yere düşürdükten sonra, ikinci avcı köpeğini sonradan gönderip, köpek de avı öldürse, eti yenilmez. İkinci avcı, bu avın kıymetini birinci avcıya öder.

5- Avcı eğitilmiş köpeğini Allah’ın ismini zikir ile bir ava saldırtsa, o avı öldürüp başka bir av daha yakalasa, ikisi de yenilir. Nitekim bir ava Allah’ın ismini zikredip attığı silahı iki ava isâbet edip ikisini de öldürse, ikisinin de eti yenilir.

6- Avcı, ava kılıç yahut bıçak atıp, kılıcın veya bıçağın arkası yahut kabzası isâbet edip avı öldürse, eti yenilmez. Zîrâ av, bunların kesmesi ile değil, darbesiyle ölmüştür. Hulâsa; avın ölüş sebebi, almış olduğu kesici veya delici olan bir yaradan olduğu kesin olarak bilinirse eti yenilir. Av, kendisine isâbet eden şeyin darbesinden dolayı ölürse, eti yenilmez.

Eti yenen bir hayvan yüksek bir yerden düşse yahut ağaçla kendisine vurulsa yahut başka bir hayvan tarafından kendisine boynuzla vurulmuş olsa yahut kurt karnını yarsa, bunların her birinde canlılık alâmeti bulunsa, bunların her biri kesildiği takdirde İmam-ı Âzam’a göre etleri yenilir. Fetvâ da İmam-ı Âzam’ın kavli üzeredir.[4]

7- Avcı tarafından ava atılan bir şeyle avın bir âzâsı koparılsa, o kopan âzâ yenilmez. Fakat avın kendisi yenilir.

8- Bir avcı silah atarak bir avı zayıf düşürüp kaçamaz bir hâle getirdikten sonra, diğer bir avcı da silah atarak onu öldürse, eti yenilmez. Çünkü bu takdirde o avı tutup kesmek imkânı bulunmuş olur; artık ikinci avcı, bu avın kıymetini birinci avcıya öder. Zîrâ birinci avcı, avı zayıf düşürüp kaçamaz bir hâle getirmiştir. Bu takdirde av, onun mülkü olmuştur. Birinci avcı, avı zayıf düşürmeyip kaçamaz bir hâle getirmemişse, ikinci avcı silah atarak onu öldürürse, avın eti yenilir; av ikinci avcının olur. Çünkü Peygamberimiz Sallallâhu aleyhi ve sellemin: ″Av, avlayanındır″ Hadis-i Şerif’i bunu gerektirir.

9- Avlanan kişinin, vurduğu avı gidip almadan diğer bir ava ateş etmesi mekruhtur. Ancak av yaralı gitmişse veya arama sonucunda bulunamamışsa, o zaman avına devam eder.


[1] Bu hüküm, sâdece karada yaşayan kuşlarla ilgilidir. Suda yaşayan ördek ve kaz gibi kuşların ise suda boğulma ihtimalleri ise zaten yoktur.

[2] Sünen-i Tirmizî, Sayd 5.

[3] Sünen-i Nesâî, Dahâya 42; Sayd 34; Kütüb-i Sitte, Hadis No: 1951.

[4] İmam Ebû Yusuf’a göre; bunlardan her biri yaşamayacak derecede yaralı bulunursa, kesmek ile etleri yenilmez. Çünkü bunların ölmesi, kesmekle değildir. İmam Muhammed’e göre; bunların sağlığı, kesilmiş hayvanın sağlığından ziyâde olursa kesildikleri takdirde etleri yenilir.