Berat Gecesi:

Şaban ayının on beşine rastlayan geceye Berat gecesi denir. Çok mübârek bir gecedir. Berat gecesinde, yaratılanların bir sene içindeki rızıklarına, zengin veya fakir, aziz veya zelil olacaklarına, diriltilip öldürüleceklerine ve ecellerine, hacla ilgili işlerine dair Allah tarafından hüküm verileceği bildirilmektedir. Bu bakımdan Berat gecesinde ibâdet etmenin ve nâfile namaz kılmanın çok sevabı vardır.

Berat gecesinin önemi hakkında Hz. Âişe Radiyallâhu anhâ’dan şu Hadis-i Şerif nakledilmiştir:

Şaban ayının on beşinci gecesinde gece yarısı olunca, Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem yanımdan ayrıldı. Kendi kendime sandım ki, Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem, hanımlarından birinin yanına gitti. Hemen kalktım. Onu, evin içinde aramaya başladım. Ararken ellerim ayaklarına dokundu. Kendisi secdeye varmıştı. Şu duâyı okuyordu, ezberledim:

سَجَدَ لَكَ سَوَادِي وَخَيَالِي وَآمَنَ بِكَ فُؤَادِي أَبُوءُ لَكَ بِالنِّعَمِ وَاعْتَرَفُ لَكَ بِالذَّنْبِ ظَلَمْتُ نَفْسِي فَاغْفِرْ لِي إِنَّهُ لَا يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلَّا أَنْتَ أَعُوذُ بِعَفْوِكَ مِنْ عُقُوبَتِكَ وَأَعُوذُ بِرَحْمَتِكَ مِنْ نِقْمَتِكَ وَأَعُوذُ بِرِضَاكَ مِنْ سَخَطِكَ وَأَعُوذُ بِكَ مِنْكَ لَا أُحْصِي ثَنَاءً عَلَيْكَ أَنْتَ كَمَا أَثْنَيْتَ عَلَى نَفْسِكَ.

″Secede leke sevâdî ve hayâlî ve âmene bike fuâdî. Ebûu leke bi’n-niami ve’terafu bi’z-zenbi zalemtu nefsî feğfirlî innehû lâ yeğfiru’z-zunûbe illâ ente eûzu bi afvike min ukûbetike ve eûzu bi rahmetike min nikmetike ve eûzu bi rıdâke min sahatike ve eûzu bike minke lâ uhsî senâen aleyke ente kemâ esneyte alâ nefsike.″[1]

Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem bu hâl ile oturup kalktı. Sonunda sabahı etti. İbâdetten hiç ayrılmadı. Ayakları şişip ağrımaya başladı. Ben, bir yandan ayaklarını ovuyor, bir yandan da şöyle diyordum: ″Anam babam sana fedâ olsun! Allah’u Teâlâ, senin gelmiş ve gelecek bütün günahlarını bağışlamadı mı?″[2] Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem bana şöyle buyurdu: ″Yâ Âişe! Allah’a şükreden bir kul olmayayım mı?[3] Sen biliyor musun bu gece de ne gibi hayırlar vardır?″ ″Yâ Resûlallah! Bu gecede ne vardır, diğer gecelerden üstünlüğü nedir?″ diye sorunca da, buyurdu ki: ″Bu sene doğacak çocukların hemen her biri, bu gece yazılır. Bu sene, ölecek kimselerin her biri bu gece yazılır. Kulların rızıklarının hemen hepsi bu gece gelir. Kulların yapıp ettiği amellerin hepsi bu gece Hakk Teâlâ katına çıkarılır.″ Bu arada: ″Yâ Resûlallah! Herkes, Allah’ın Rahmeti ile Cennete girecek öyle mi?″ diye sordum. Şöyle buyurdu: ″Evet, herkes Allah’ın Rahmeti ile Cennete girecektir. ″Sen de mi Yâ Resûlallah?″ diye sordum. Şöyle buyurdu: ″Evet! Ben de. Ancak Allah’u Teâlâ beni rahmetine daldırmıştır.[4] Sonra başını ve yüzünü meshetti (elini yüzüne sürdü).[5]

Yine Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem bu gecenin faziletine dair Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyurmuştur:

اِذَا كَانَتْ لَيْلَةُ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ فَقُومُوا لَيْلَهَا وَصُومُوا نَهَارَهَا فَاِنَّ اللّٰهَ يَنْزِلُ فِيهَا لِغُرُوبِ الشَّمْسِ اِلَى سَمَاءِ الدُّنْيَا فَيَقُولُ أَلَا مِنْ مُسْتَغْفِرٍ لِى فَأَغْفِرَ لَهُ أَلَا مُسْتَرْزِقٌ فَأَرْزُقَهُ أَلَا مُبْتَلًى فَأُعَافِيَهُ أَلَا كَذَا أَلَا كَذَا حَتّٰى يَطْلُعَ الْفَجْرُ. (ه عن على)

Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibâdete kalkın. Ve o gecenin gündüzünü (on beşinci günü) oruç tutun. Çünkü o gece güneş batınca Allah’u Teâlâ (nasıl olduğu bize meçhul bir halde) dünyâya en yakın göğe inerek (o andan) fecir oluncaya kadar: ″Benden mağfiret dileyen yok mu? Ona mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu? Onu rızıklandırayım. (Bir belâ ile) Mübtelâ olan yok mu? Ona afiyet vereyim (belâdan kurtarayım). Şöyle olan yok mu? Böyle olan yok mu?″ buyurur.[6]

إِنَّ اللّٰهَ يَطْلُعُ عَلَى عِبَادِهِ لَيْلَةَ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ فَيَغْفِرُ لِلْمُؤْمِنِينَ وَيُمْلِي الْكَافِرِينَ وَيَدَعُ أَهْلَ الْحِقْدِ بِحِقْدِهِمْ حَتَّى يَدْعُوهُ (طب عن ابى ثعلبة)

″Şabanın yarısında (Berat gecesinde) Allah kullarına muttali olur. Mü’minleri bağışlar, kâfirlere mühlet verir. Kin ehlini ise, kinlerini bırakıncaya kadar (affetmeden) kendi hallerinde terk eder.″[7]

تُقْطَعُ الْآجَالُ مِنْ شَعْبان إلَى شَعْبانَ حَتَّى إنَّ الرَّجُلَ لَيَنْكِحُ وَيُولَدُ لَهْ وَقَدْ خَرَجَ اسْمُهُ فِي المَوْتَى (ابن زنجويه عن عثمان ابن محمد الاخنس الديلمي عن عثمان بن محمد عن أبى سعيد عن أبى هريرة)

″Eceller Şabandan şabana (Berat gecesinde) belirlenir. Hattâ kişi evlenir, çocuğu olur. Halbuki onun ismi ölüler listesine alınmıştır.″[8]

لَا يَحْجُبُ قَوْلُ لَا إِلٰهَ إِلَّا اللّٰهُ عَنِ اللّٰهِ إِلَّا مَا خَرَجَ مِنْ فَمِ صَاحِبِ الشَّارِبِينَ لَيْلَةَ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ (الديلمي عن ابن مسعود)

″Şabanın onbeşinci gecesinde, -Lâ ilâhe illallâh- zikrini Allah’a ulaşmaktan hiç bir şey alıkoyamaz. Ancak devamlı içki içen kişinin ağzından çıkarsa başka.″[9]

Berat gecesinde kılınan namaz şöyledir:

Şabanın on beşinci gecesi, her rek’atında bir Fâtiha ve on İhlâs okumak ve iki rek’atta bir selâm vermek sûretiyle yüz rek’at namaz kılınır. İsterse her rek’atında Fâtiha’dan sonra yüz İhlâs okumak sûretiyle on rek’at da kılabilir. Bu şekilde kılmak, bütün müstehab namazlarda da geçerlidir. Selef, bu namazı kılar ve buna; ″Salât’ül-Hayr (hayır namazı)″ derlerdi. Hatta bu namazı bir araya toplanıp, cemaatle de kılarlardı. Bu namazın çok fazileti ve çok sevabı vardır. Bu hususta Hasan Basrî Hazretleri şöyle buyurmuştur:

حَدَّثَنِيْ ثَلاَثُوْنَ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِيِّ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّ مَنْ صَلَّى هَذِهِ الصَّلَاةَ فِى هَذِهِ اللَّيْلَةِ نَظَرَ اللّٰهُ إِلَيْهِ سَبْعِيْنَ نَظْرَةً وَقَضَى لَهُ بِكُلِّ نَظْرَةٍ سَبْعِيْنَ حَاجَةً أَدْنَاهَا الْمَغْفِرَةُ (عن الحسن)

″Otuz Sahâbi bana haber verdi ki; bu gece bu namazı kılan kimseye, Allah’u Teâlâ yetmiş kere nazar eder ve her nazarında yetmiş ihtiyacını temin eder. En küçüğü günahlarını mağfiret etmesidir.″[10]

Resulullah Sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

خَمْسُ لَيَالٍ لَا يُرَدُّ فِيهِنَّ الدُّعَاءُ: لَيْلَةُ الْجُمُعَةِ وَأَوَّلُ لَيْلَةٍ مِنْ رَجَبٍ وَلَيْلَةُ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ وَلَيْلَةَ النَّحْرِ وَلَيْلَةَ الْفِطْرِ (هب ابن عمر)

″Şu beş gecede yapılan duâ geri çevrilmez: Cuma gecesi, Regâib gecesi, Berat gecesi, Ramazan bayramı gecesi ve Kurban bayramı gecesi.″[11]


[1] Mânâsı: ″Gizli hâlim ve hayâlim önünde secde etti. Kalbim sana inandı. Nîmetlerle sana dönüyorum. Günahlarımı sana itiraf ediyorum. Nefsime zulmettim. Beni bağışla, senden başka günah bağışlayacak yoktur. Cezândan affına sığınıyorum. Azâbından rahmetine sığınıyorum. Gazabından hoşnutluğuna sığınıyorum. Senden Sana sığınırım. Sen kendini övdüğün gibi ben seni övemem.″

[2] Bakınız: Sûre-i Fetih, Âyet 2.

[3] Bakınız: Sahih-i Müslim, Sıfat-ı Kıyâmet 18 (81).

[4] Bakınız: Sahih-i Buhârî, Merdâ 19; Sahih-i Müslim, Sıfat-ı-Kıyâmet 17 (72).

[5] Gunyet’üt-Tâlibîn, c. 1, s. 289-290.

[6] Sünen-i İbn-i Mâce, İkâmet’üs-Salat 191;; Beyhakî, Şuab’ul-İman, Hadis No: 3542.

[7] Taberânî, Mu’cem’ul-Kebir, Hadis No: 18039; Râmûz’ul-Ehâdîs, s. 93/8.

[8] Kenz’ul-Ummal, Hadis No: 42780; Râmûz’ul-Ehâdîs, s. 256/8.

[9] Kenz’ul-Ummal, Hadis No: 13251; Râmûz’ul-Ehâdîs, s. 484/7.

[10] İmam Gazâli, İhyâ u Ulûmi’d-Din, c. 1, s. 555-556, Hadis No: 647; Güuet’ut-Tâlibîn, c. 1, s. 294.

[11] Beyhakî, Şu’ab’ul-Îman, Hadis No: 3558.