Binek Üzerinde ve Ayakta Îmâ ile Namaz Kılma:

Binek üzerinde olanlar yere inerek namazlarını kıldıkları takdirde düşman veya vahşi hayvan saldırısından korkarlarsa, bineği üzerinde îmâ ile namazlarını kılarlar. Bu durumda zarûretten dolayı kıbleye yönelme şartı da aranmaz. Çünkü mükellefiyet (sorumluluk), insanın takati nisbetindedir Bu hususta Allah’u Teâlâ Sûre-i Bakara, Âyet 239’da: Namazlarınızı korkulu zamanlarda, yaya yahut binekli olarak kılın″ diye buyurmuştur. İmam-ı Âzam, bu Âyet-i Kerîme’de geçen ″Yaya″ ifadesinin, ″Ayakta durmak″ anlamında olduğunu belirtmiş ve yürüyerek namaz kılmanın câiz olmadığını söylemiştir. Bu sebeple Hanefi ulemâsı bu Âyet-i Kerîme’ye: ″Namazlarınızı, korkulu zamanlarda ayakta sâbit durarak veya binek üzerinde imâ ile kılın…″ diye mânâ vermişlerdir.[1] Bu durumda binek hareket etse de namaza bir sakıncası yoktur. Yürüyerek namaz kılmak câiz olmaz. Çünkü yürümek amel-i kesir’dir. Düşmanı kovalayan süvârinin binek üstünde namaz kılması da câiz olmaz. Burada binek üzerinde namaz kılma ruhsatı, korkulu zamanlara bağlanmıştır. Düşmanı kovalama durumunda olan kişi de ise, korku hâli olmaz.[2]

Eğer böyle îmâ ile de namaz kılmak mümkün olmazsa, namazlarını sonraya bırakırlar. Çünkü Hendek Savaşı’nda dört vakit namaz kazâya bırakılmıştı.[3]


[1] İmam Şâfii Hazretleri ise, Âyet-i Kerîme’de geçen ″Yaya″ ifadesinin ″Yürümek″ anlamında olduğunu söylemiş ve bu Âyet-i Kerîme’ye: ″Namazlarınızı, korkulu zamanlarda yürüyerek veya binek üzerinde gider olduğunuz halde, imâ ile namazı kılın″ diye mânâ vermiştir.

[2] Hulâsât’ul-Beyân, c. 1, s. 435.

[3] Mültekâ Tercümesi, Mevkûfât, c. 1, s. 128. Yine bu hususta bakınız: Sahih-i Buhârî, Mevâkit’us-Salât 36, Megâzi 27.