Necâset-i Hafîfe:

Atların, eti yenen hayvanların idrarı ve yırtıcı olsun olmasın, bütün kuşların pislikleri hafif pisliktir.

Eşek ve katırın salyasının temiz olması şüphelidir. Bu hususta ihtilaf vardır. İmam Ebû Yusuf’a göre; eşek ile katırın salyası hafif pisliktir. Çünkü bunların artığının temiz olup olmamasında birbirine zıt deliller vardır. Bir rivâyette İmam-ı Âzam ile İmam Muhammed’e göre; bu artıklar temizdir.

İmam-ı Âzam’a göre; at, sığır dışkısı galiz pisliklerdir. İmam Ebû Yusuf ile İmam Muhammed’e göre ise, umum-i belvâ (herkesi kapsayan meşakkat) olup at, sığır gibi hayvan dışkıları sokaklarda çok bulunduğu için hafif pisliktirler. Fetvâ da bu yöndedir. Yine etleri yenen koyun, geyik gibi hayvanların dışkıları İmam-ı Âzam’a göre; galiz pisliktir. İmâmeyn’e göre hafif pisliktir. Fetvâ, İmâmeyn’e göredir.

Necâset-i Hafîfe, bedene veya elbisenin bir kısmına bulaşınca, dörtte birinden az olursa namaz kılmaya engel değildir. Dörtte birinden azı pis olduğu zaman câiz olan elbise hakkında ihtilaf edilmiştir. İmâm-ı Âzam; kendisiyle namaz câiz olan elbisenin yani erkekler için göbekten diz kapakları altına kadar, kadınlar için elleri ve yüzleri hâriç bütün bedenlerini örten elbisenin dörtte biridir. Bâzıları, pis olduğu yerin dörtte biridir, demiş. İmam Ebû Yusuf’a göre ise, enine boyuna bir karış yerdir. Bu hususta fetvanın hangi yönde olduğuna dair kesin bir bilgi yoktur. Ama ihtiyata uygun olan İmam Ebû Yusuf’a göre amel etmektir.

Necâset-i Galîza ve Hafîfe, söylediğimiz miktardan fazla ise yıkamak farz, tayin olunan miktar da ise yıkamak vâcip, bu miktardan az olursa yıkamak sünnettir.

İnsanın bedeninde, elbisesinde ve namaz kılacağı yerde namaz kılmaya engel olmayacak kadar az pislik bulunursa, namaz sahih olur. Ancak bu pisliği tamamen temizlemek mümkün iken bunlar olduğu halde namaz kılmak mekruhtur.

Bir pislik suya düştüğü zaman, o su pis olduğu gibi, bir pislik üzerine gelen su da pis olur.