İşledikleri Suçlardan Dolayı Yıkanmayanlar:

İsyan ederek meşrû olan bir devleti yıkmaya çalışırken vurulup ölenler, Müslümanların yolunu keserek haraç almaya çalışırken vurulup ölenler, zulümleri ile isim yapmış olan kabilelerden olup zulme teşebbüs ettikleri esnâsında vurulup ölenler, maksatlı olarak ev basıp adam öldürmeye teşebbüs ettikleri anda vurulup ölenler, murtad (dinden dönmüş) ve bu hal üzere ölenler, varlığına vesîle olan annesini veya babasını kasten öldürenler yıkanmaz ve namazları da kılınmaz.

İsyan ederek meşrû olan devlete karşı gelenler, yol kesenler öldürüldüklerinde yıkanmaz ve üzerine namaz kılınmaz. Bunu, İmam Ebû Yusuf, İmam-ı Âzam’dan rivâyet etmiştir. Çünkü Hz. Ali Kerremallâhu veche, Hâricileri yıkamamış ve üzerlerine namaz da kılmamıştır.

Hâricilerin âhiretteki durumu Ebû Vâil’den şöyle nakledilmiştir:

رَأَى فِي الْمَنَامِأَبُو مَيْسَرَةَ عَمْرُو بْنُ شُرَحْبِيلَ وَكَانَ مِنْ أَفْضَلِ أَصْحَابِعَبْدِ اللّٰهِ قَالَ: رَأَيْت كَأَنِّي أُدْخِلْت الْجَنَّةَ ، فَرَأَيْت قِبَابًا مَضْرُوبَةً فَقُلْت: لِمَنْ هَذِهِ؟ فَقِيلَ: هَذِهِ لِذِي الْكَلَاعِوَحَوْشَبٍ وَكَانَا مِمَّنْ قُتِلَ مَعَمُعَاوِيَةَيَوْمَصِفِّينَ قَالَ: قُلْت: فَأَيْنَعَمَّارٌوَأَصْحَابُهُ؟ قَالُوا: أَمَامَك قُلْت: وَكَيْفَ وَقَدْ قَتَلَ بَعْضُهُمْ بَعْضًا؟ قَالَ: قِيلَ: إنَّهُمْ لَقُوا اللّٰهَ فَوَجَدُوهُ وَاسِعَ الْمَغْفِرَةِ قَالَ: فَقُلْت: فَمَا فَعَلَ أَهْلُ النَّهْرِ؟ قَالَ: فَقِيلَ: لَقُوا بَرَحًا (ابن أبى شيبة، مصنف، عن أبي وائل)

Ebû Meysere Amr bin Şürahbil[1] ki, kendisi Abdullah İbn-i Mes’ud Radiyallâhu anhu’nun en faziletli arkadaşlarından biri idi. O zât rüyâsında şöyle gördüğünü anlattı: Gördüm ki, sanki Cennete girdirildim. Dikilmiş kubbeler gördüm. ″Bunlar kimin içindir?″ dedim: ″Zülkelâ ve Havşeb’indir″ dediler. Bu ikisi Sıffin’de Hz. Muâviye ile beraber savaşıp ölenlerden idi. Amr bin Şürahbil sözüne devamla dedi ki: ″Ammâr[2] ve arkadaşları nerede?″ dedim.″Senin önünde″ dediler. Bunun üzerine:Nasıl yani, onlar birbirlerini öldürmüştü″ dedim. Denildi ki: ″Onlar, Allah’a kavuştular ve O’nu geniş mağfiret sahibi olarak buldular.″ Ben: ″Nehrevanlılar (Hariciler) ne yaptı (onların durumu nedir)?″ dedim. Denildi ki: ″Onlar, şiddetli azapla karşılaştılar.[3]

Savaş hâlinde öldürülmüş olan eşkiya ve yol kesiciler yıkanmaz ve üzerlerine namaz kılınmaz. Fakat savaş hâli ortadan kalktıktan sonra öldürüldükleri takdirde yıkanır ve üzerlerine namaz kılınır.Recim (taşla öldürülme cezâsı) ile veya kısas yolu ile öldürülenlerin de cenâzeleri yıkanır ve üzerlerine namaz kılınır. Zîrâ o kimse üzerinde olan hakkı ifâ için canını vermiştir.

İslâm’dan çıktığından dolayı öldürülen bir kimsenin cenâze namazı kılınamayacağı gibi, cesedi de ne İslâm mezarlığına, ne de dînine döndüğü milletin mezarlığına gömülür. Kimseye ait olmayan boş bir araziye gömülür.


[1] Ebû Meysere Amr b. Şürahbîl Hazretleri, Hz. Ömer, Hz. Ali, Hz. Huzeyfe, Hz. Selmân ve Hz. Âişe Radiyallâhu anhum ve daha birçok sahâbîden hadis nakletmiştir. Sıffîn Savaşı’na Hz. Ali’nin safında katılmıştır.

[2] Ammar Radiyallâhu anhu, Sıffin’de Hz. Ali Kerremallâhu veche’nin yanında yer almış ve o savaşta vefat etmiş bir Ashab idi. Hz. Ali Efendimiz onun cenâze namazını kıldırmıştır.

[3] İbn-i Ebî Şeybe, Musannef, c. 8, s. 722. Bu nakil, İbn-i Sa’d’ın, ″Kitabu’t-Tabakâti’l-Kebir″ adlı eserinde de geçmektedir.