- Bir kölenin hizmetinin, bir evin içinde oturulmasının ve bu ikisinin gelirinin gerek belirli bir zaman için, gerek ebedî olarak vasiyet edilmesi sahihtir. Meselâ; bir kimse, ″Falan şahsa kölemin bir sene veya iki sene veya ebedî hizmet etmesini vasiyet ettim″ yahut ″Evimde belirli bir müddet veya ebedî oturmasını vasiyet ettim″ dese, bu şekilde yapılan vasiyet geçerli olur. Öldükten sonra ihtiyaç için taşınır ve taşınmaz malların vasiyeti câiz olduğu gibi, menfaatlerinin de vasiyeti sahihtir. Vasiyet edilen kölenin veya evin kıymeti, miras kalan malın üçte birinden çıkarsa, bunlar tamamen kendisi için vasiyet edilen şahsa teslim edilir. Eğer bunlar miras malının üçte birinden çıkmazsa, ev üç kısma ayrılır. Üçte biri, kendisi için vasiyet edilen şahsın; üçte ikisi de vârislerin olur. Köleyi de menfaat sûretiyle kullanırlar. Yani köle iki gün vârislere, bir gün kendisi için vasiyet edilen şahsa hizmet eder. Zîrâ vasiyet edilen malın kendisinde olduğu gibi menfaatlerinde de üçte biri kendisi için vasiyet edilen şahsın, üçte ikisi de vârislerin hakkı olur. Kendisi için vasiyet edilen şahıs öldüğünde, köle ile ev, vasiyet edenin vârislerine geri verilir. Kendisi için vasiyet edilen şahsın vârislerine kalmazlar. Çünkü vasiyet eden kimse, bunları mülk olarak vasiyet edilen şahsa vermediği için, o şahsın vârislerine intikal etmez.
Kendisine vasiyet edilen şahıs, vasiyet eden kimseden önce ölse, vasiyet bâtıl olur. Zîrâ vasiyet, ölümden sonra nisbet edilen bir mülk edindirmedir. Kendisine vasiyet edilen şahıs öldüğü zaman, vasiyet edilen şey vasiyet edenin mülkünde sâbittir.
- Bir şahıs için bir evin veya bir kölenin geliri vasiyet edildiğinde, o şahsın o evde durması veya o köleyi kendisine hizmet ettirmesi; en sahih görülen rivâyete göre, câiz değildir.
- Bir şahıs için bir kölenin hizmet etmesi veya bir evde oturması vasiyet edildiğinde, o şahsın o köleyi veya o evi kirâya vermesi caiz değildir.
- Bir şahıs için bir bahçenin meyveleri vasiyet edildikten sonra vasiyet eden kimse ölse, eğer vasiyet eden mutlak vasiyet etmiş ve öldüğü zamanda bahçede meyve bulunup miras malının üçte birinden çıkarsa veya vârisleri meyvelerin hepsinin vasiyetine izin verirlerse, yalnız bu meyveler vasiyet edilen şahsa âit olur. Eğer vasiyet eden ebedî vasiyet etmişse, kendisine vasiyet edilen şahıs, hem şimdi mevcut olan hem de gelecekte hâsıl olacak meyvelere hak sahibi olmuş olur. Eğer mutlak olarak vasiyet edip, vasiyet eden öldüğünde meyve mevcut olmasa, vasiyeti ileride elde edilecek meyvelerin hepsini kapsar. Bu itibarla kendisi için vasiyet edilen şahıs, hayatta oldukça, o bahçenin meyvelerine hak sahibi olur. Bir şahsa, bir bahçenin geliri vasiyet edildiği takdirde de gerek ebedî kaydı ziyâde edilsin, gerek edilmesin, vasiyet edilen şahıs hayatta bulundukça, o bahçenin mevcut olan geliri ve ileride hâsıl olacak geliri onun olur.
Bir bahçenin geliri ile meyvesinin vasiyet edilmesi arasında fark vardır. Bahçenin geliri vasiyet edildiğinde, vasiyet edilen devamlı o gelire hak sahibi olur. Bahçenin meyvesi vasiyet edildiğinde ise; ebedî kaydı ziyâde edilmezse, yalnız vasiyet olunduğu zamanda mevcut olan meyveler, vasiyet edilen şahsın olur.
- Bir kimse, koyunlarının yününü yahut sütünü yahut kuzularını bir şahsa vasiyet etse, gerek ebedî kaydını zikretmiş olsun, gerek zikretmemiş olsun, bu vasiyeti yalnız ölümü zamanında mevcut olanlara âit olmuş olur. Bu takdirde, kendisi için vasiyet edilen şahıs, yalnız bunlara hak sahibi olup, vasiyet eden kimsenin ölümünden sonra hâsıl olacaklarda hak iddia edemez.