Câriyenin ve ümmü veledin[1], yanında mahremi bulunmadan sefere gitmesinde bir sakınca yoktur. Ümmü veled de câriye gibidir, onun üzerinde de kölelik vardır. Mükâtebe[2] de bunlar gibidir. Zîrâ bu da henüz köledir. Bir kısmı âzat edilmiş câriye de İmam-ı Âzam’a göre; mükâtebe gibidir. Kâfi’de; ″Bu zikrolunan câriyenin, ümmü veledin, mükâtebenin ve bir kısmı âzat edilen câriyenin mahremsiz sefere gitmelerinin câiz olması o zamanlara mahsus idi. Çünkü iyi kimseler o zaman çoktu. Zamanımızda ise bunların mahremsiz sefere gitmeleri câiz değildir″ demiştir. Fetvâ da bunun üzerinedir.
[1] Ümmü veled: Efendisinden çocuk doğuran câriyedir.
[2] Mükâteb: Hür olması için bir bedel ile anlaşma yapılan köledir.