Kabir üzerine oturmak mekruhtur. Çünkü kabrin tavanı, ölünün hakkıdır; üzerine oturmak ihânettir. Peygamberimiz Sallallâhu aleyhi ve sellem:
لَأَنْ يَجْلِسَ أَحَدُكُمْ عَلَى جَمْرَةٍ فَتُحْرِقَ ثِيَابَهُ فَتَخْلُصَ إِلَى جِلْدِهِ خَيْرٌ لَهُ مِنْ أَنْ يَجْلِسَ عَلَى قَبْرٍ (م ه د ن عن أبى هريرة)
″Yemin olsun ki, sizden birinizin bir kor üzerine oturup da, o korun elbisesini yakması ve taa cildine kadar işlemesi, onun bir kabir üzerine oturmasından çok daha hayırlıdır″[1] diye buyurmuştur. Bu hususta geniş bilgi için ″Cenâze″ bahsine bakınız.
[1] Sahih-i Müslim, Cenâiz 33; Sünen-i Ebû Dâvud, Cenâiz 77; Sünen-i Nesâî, Cenâiz 107; Sünen-i İbn-i Mâce, Cenâiz 45.