Tedâvi Amaçlı Devenin İdrarının İçilmesi:

İmam-ı Âzam’a göre; develerin idrarını içmek helal değildir. İmam Ebû Yusuf’a göre; tedâvi için develerin idrarını içmek helaldir. O, Uraniyyîn Hadis-i Şerif’ine dayanmıştır. Bu Hadis-i Şerif, Enes b. Mâlik Radiyallâhu anhu’dan şöyle nakledilmiştir:

قَدِمَ أَعْرَابٌ مِنْ عُرَيْنَةَ إِلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَأَسْلَمُوا فَاجْتَوَوْا الْمَدِينَةَ حَتَّى اصْفَرَّتْ أَلْوَانُهُمْ وَعَظُمَتْ بُطُونُهُمْ فَبَعَثَ بِهِمْ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِلَى لِقَاحٍ لَهُ وَأَمَرَهُمْ أَنْ يَشْرَبُوا مِنْ أَلْبَانِهَا وَأَبْوَالِهَا حَتَّى صَحُّوا فَقَتَلُوا رَاعِيَهَا وَاسْتَاقُوا الْإِبِلَ فَبَعَثَ نَبِيُّ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي طَلَبِهِمْ فَأُتِيَ بِهِمْ فَقَطَعَ أَيْدِيَهُمْ وَأَرْجُلَهُمْ وَسَمَرَ أَعْيُنَهُمْ (خ ن د عن أنس)

″Ureyne kabilesinden bâzı kimseler Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem’e gelip Müslüman oldular. Medine’nin havası onlara iyi gelmediği için renkleri sarardı, karınları şişti. Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem de onları sütlü develerin bulunduğu yere gönderdi ve onlara, o develerin sütlerinden ve idrarlarından içmelerini emretti. Onlar sıhhat bulunca, develerin çobanını öldürdüler ve develeri de sürüp götürdüler. Peygamberimiz Sallallâhu aleyhi ve sellem onları yakalamak üzere bir müfreze (küçük bir askerî birlik) gönderdi. Onlar yakalanıp getirildiler. Çobanı öldürdükleri şekilde kısâs yapılarak öldürülmeleri gerektiğinden; bu kimselerin gözleri oyuldu, elleri ve ayakları çapraz olarak kesildi.″[1]

Hadiste geçen deve idrarının içilmesi, bir hastalığın tedâvisi içindir. Burada deve idrarı diye özet olarak söylenmiştir. Hastaların sütlü develerin olduğu özellikle belli bir yere gönderilmiş olması, orada o hastalık için deve idrarından ve sütünden yapılan bir ilaç olduğu anlaşılmaktadır. Aksi halde deve idrarı necis olduğu için içilmemesi gerekir. Meselâ; yılan ve akrep zehirlerinden panzehir ve ilaçlar üretilerek faydalı hâle getirilmektedir. Ayrıca hastalıklar için üretilen aşılar da o hastalığın mikrobundan üretilmektedir. Devenin idrarındaki durum da bunun gibidir, belli işlemlerden geçirilerek ilaca dönüştürülüp faydalı hâle getirilmiştir.


[1] Sünen-i Nesâî, Tahâre 192; Sünen-i Ebû Dâvud, Tahâre 125; Sahih-i Buhârî, Vudû 72.