Menfaatlerin Taksimine Ait Hükümler (Muhâyee):

″Muhâyee″ lügatta; ortak olan kimselerin bir mânâ üzerine anlaşıp râzı olmalarıdır. Şer’î bir terim olarak da; menfaatlerin taksiminden ibârettir. Bu itibarla, muhâyee istihsânen câiz görülmüştür. Kıyâsen ise câiz değildir. Çünkü birtakın menfaatleri, kendi cinsleriyle değişmektir. Sonuç olarak icmâ, muhâyeeyi câiz görmüştür.

Menfaatleri taksimden ibâret olan muhâyee; ölçü, tartı ve tane ile satılan misliyâtta câiz olmayıp, yalnız kıyemiyyâtta câiz olur. Çünkü menfaatlerinden istifade edilen şeylerin bâki kalması lâzımdır. Misliyyâtta ise kendileri bâki olduğu halde onlardan menfaatlenmek mümkün değildir.

Muhâyee, iki çeşittir; biri, mekân bakımından muhâyeedir, diğeri de zaman bakımından muhâyeedir.

1- Mekân Bakımından Muhâyee:

Ortaklardan biri, ortak bulunduğu malın taksim edilmesi üzerine cebrolunduğu (zorlandığı) gibi, muhâyee yapmak üzere de cebrolunur. Eğer iki kimse aralarında ortak bulunan bir evin bir tarafında biri, diğer tarafında biri yahut iki katlı olan bir evin üst katında biri, alt katında da diğeri oturmak üzere muhâyeede (menfaat taksiminde) bulunsalar, mekan bakımından muhâyee yapılmış olur.

2- Zaman Bakımından Muhâyee:

İki kimse arasında ortak olan küçük bir evde bir ay biri, diğer ay da diğeri oturmak üzere muhâyeede bulunsalar, zaman bakımından muhâyee yapılmış olur.

Ortaklardan birisinin kendi nöbetinde ortak olan yeri kirâya verip, ücretini alması câizdir.

İki kimse arasında ortak olan bir köle, bir gün bir ortağa, bir gün de diğer ortağa hizmet etse, bu zaman bakımından muhâyee türünden olur. İki kimsenin iki ortak kölesi olup, bu kölelerin menfaatlerini taksim etmek isteseler; kölelerden birisi bir ortağa, diğeri de öbür ortağa hizmet eder, bu iki ortak, her kölenin nafakası hizmet ettiği kimseye âit olmak üzere anlaşsalar, istihsânen câizdir. Fakat her birine, kendisine hizmet edenin elbisesi lâzım olmaz; nafakada musâmaha olunur, elbisede olunmaz, nafaka elbiseye nispetle az bir şeydir.

- İki ortakçı arasında ortak olan iki evden, birinde birisi diğerinde öbürü oturmak üzere muhâyeede bulunsalar, câiz olur. Ama iki kimsenin aralarında ortak olan iki hayvan olup, ortakçıdan birisi hayvanlardan birini, diğeri de öbür hayvanı kullanmak üzere muhâyeede bulunsalar, İmam-ı Âzam’a göre; câiz değildir. İmam Ebû Yusuf ile İmam Muhammed’e göre ise; evlerde, tarlalarda muhâyee câiz olduğu gibi, hayvanlarda da câizdir. Bu hususta İmam-ı Âzam şöyle buyurmuştur: ″Hayvanı çalıştırmakta biniciden biniciye fark vardır. Çünkü kimisi mahir, kimisi de beceriksiz ve şefkatsiz olur. Bir hayvanın binme menfaatinden faydalanma durumunda da belirttiğimiz sebepten dolayı aynı ihtilâf vardır. Kölenin durumu, hayvan durumundan ayrılır. Çünkü köle, kendi gücü nispetinde çalışır. Fazlasına dayanamıyacağını ifâde edebilirken, hayvanda böyle bir durum yoktur. Hayvan her güçlüğe son haddine kadar katlanır.″

- İki kimse arasında ortak olan evi; bir sene biri, diğer sene de öbürü kirâya vermek yahut aralarında ortak olan iki evden birini birisi, diğerini de öbürü kirâya vermek üzere muhâyeede bulunsalar câiz olur. Ama bir köle yahut bir hayvanı böyle kirâya vermek üzere muhâyeede bulunmak câiz değildir.

İki kimse arasında bir ortak ev olup bir sene biri, diğer sene öbürü kirâya vermek üzere muhâyeede bulunsalar, birinin nöbetinde ziyâde olan şey, ikisinin arasında ortak olur. Ama iki ev ortak olup ortaklardan birisi evin birini, diğer ortak da diğer evi kirâya vermek üzere muhâyeede bulunup, evlerden birinde ziyâde olan şey ortak olmaz.

İki kimsenin arasında ortak olan iki köleden birisini ortaklardan biri kirâya vermek, diğer köleyi de öbür ortak kirâya vermek üzere muhâyeede bulunsalar, İmam-ı Âzam’a göre; câiz olmaz. İmam Ebû Yusuf ile İmam Muhammed’e göre ise; câiz olur. İki kimse arasında ortak olan iki hayvandan birisini ortağın biri, diğerini de öbür ortak kirâya vermek üzere muhâyeede bulunsalar, yine İmam-ı Âzam’a göre; câiz olmaz. İmam Ebû Yusuf ile İmam Muhammed’e göre ise; câiz olur.

- Ortak olan bir ağacın meyvesinde yahut bir koyunun sütünde yahut koyunun kuzularında muhâyee yapılması câiz değildir. Çünkü muhâyee, menfaatlerin taksiminden ibarettir, ağaçtan elde edilecek meyve, koyundan sağılan süt farklıdır.

- İki kimse arasında ortak olan bir köle ile bir ev olup, ortaklardan birisi evde oturmak, diğer ortak da köleyi kendine hizmet ettirmek üzere muhâyeede bulunsalar, câiz olur.

- Bir cemaat arasında, ortak oldukları menfaatleri çeşitli olan evler ile tarlalar bulunup bir kısmı evlerde oturmak, diğer kısmı da tarlaları ekmek üzere muhâyeede bulunsalar câiz olur.

- İki kimsenin arasında olan muhâyee, birisinin yahut ikisinin ölmesiyle bozulmaz. Zîrâ ortaklardan birisinin yahut ikisinin ölmesi ile muhâyee bozulmuş olsaydı, muhâyee yeniden yapılmaya muhtaç olurdu.

- Muhâyee yapıldıktan sonra, iki ortaktan birisi ortak olan malın taksim edilmesini istese, muhâyee bozulup, aralarında taksim edilir.