Miras Taksiminde Sulh Olmak (Rızâ-i Taksim):

Mirası şer’î usul ile taksim etmek gerektiği halde vârisler arasında çocuk ve deli gibi ehliyeti eksik fertler bulunmadığı takdirde, uzlaşarak rızâ-i taksim gerçekleştirmek câizdir.

Bir vâris mirastan herhangi bir şey istemeden çıkıyorsa, mesele sanki o varmış gibi hissesi göz önünde bulundurularak oluşturulur. Sonra bu çıkan kişinin hissesi, oluşan meselenin aslından çıkarılır ve taksimat öyle gerçekleştirilir. Meselâ; bir adam ölüp, karısını, annesini ve öz olan bir erkek kardeşini bırakmış olsa, bu durumda zevce ″Ben bir şey istemiyorum″ dese, önce normal yolla onu da dahil ederek herkesin mirastan alacağı hisseleri belirleriz. Bu durumda mirastan zevcenin hissesi dörtte bir (1/4), annenin üçte bir (1/3) olur. Paydaları eşitlediğimizde; (1/4+1/3=7/12) olur ve mesele on iki (12) üzerinden yapılır. Buna göre zevceye üç (3), anneye dört (4) ve Asabe sıfatıyla beş (5) hisse de erkek kardeşe verilir. Bu işlem yapıldıktan sonra, zevce bir şey istemediği için meselenin aslı olan on ikiden onun hissesi olan üçü çıkarır ve çıkan dokuz üzerinden taksim yaparız. Böylece dokuzda dört (4/9) anne ve dokuzda beş (5/9) hisse de erkek kardeş almış olur.

Bu misâli, tabloda şöyle gösterebiliriz:

-

4

5

12-3=9

Zevce (bir şey istemiyor)

1/4

(3)

Anne

1/3

(4)

Öz olan

Erkek kardeş

Asabe

Eğer bu meseleyi, çıkartılan vârisi meseleye katmadan çözmeye kalkarsak anneye haksızlık etmiş olurduk. Şöyle ki, onu tamamen çıkararak taksim yapmış olursak, anneye üçte bir (1/3) ve Asabe olarak erkek kardeşe de kalan iki (2) hisseyi vermiş olurduk. Gerçekte annenin hissesi dokuzda dört (4/9) olduğu halde, yanlış usül ile onu tamamen çıkararak mesele çözüldüğünde üçte bir (1/3) yani dokuzda üç (3/9) alarak hakkı azaltılmış olacaktır.