İpek Elbise:

- İpek elbise giyinmek kadınlar için helaldir, erkekler için ise helal değildir. Zîrâ Peygamberimiz Sallallâhu aleyhi ve sellem Hadis-i Şeriflerinde:

أُحِلَّ الذَّهَبُ وَالْحَرِيرُ لِإِنَاثِ أُمَّتِي وَحُرِّمَ عَلَى ذُكُورِهَا (ن عن أبى موسى الاشعرى)

″Altın ile ipek, ümmetimin kadınlarına helal, erkeklerine haram kılınmıştır.″[1]

لَا تَلْبَسُوا الْحَرِيرَ فَإِنَّهُ مَنْ لَبِسَهُ فِي الدُّنْيَا لَمْ يَلْبَسْهُ فِي الْآخِرَةِ (م عن عمر)

″İpeği giymeyin. Çünkü onu dünyâda giyen âhirette giyme-yecektir″[2] diye buyurmuştur.

Hz. Ömer Radiyallâhu anhu, gazadan gelen orduyu karşılamaya gitmişti. İslâm ordusu bol ganimet elde ettikleri için ipek kumaştan elbiseler giyinmişlerdi. Hz. Ömer; onların üzerinde ipek elbiseleri görünce, onlardan yüz çevirdi. İslâm ordusu; ″Ey Ömer! Bizden niçin yüz çeviriyorsun?″ diye sorduklarında, Hz. Ömer onlara; ″Üzerinizde Cehennem ehlinin elbiselerini gördüğüm için yüz çevirdim″ diye cevap vermiştir.[3]

Erkeklerin elbiseleri üzerinde, dört parmak eninde çizgi hâlinde ipek işlemeler haram değildir. Bu miktar ipeğe ruhsat verilmiştir. Bundan fazlası haramdır.

İmam-ı Âzam’a göre; ipekten yastık ve döşek yapmakta bir sakınca yoktur. İmam Ebû Yusuf ile İmam Muhammed’e göre ise; helal değildir. Çünkü Hüzeyfe Radiyallâhu anhu’dan:

نَهَانَا النَّبِيُّ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنْ نَشْرَبَ فِي آنِيَةِ الذَّهَبِ وَالْفِضَّةِ وَأَنْ نَأْكُلَ فِيهَا وَعَنْ لُبْسِ الْحَرِيرِ وَالدِّيبَاجِ وَأَنْ نَجْلِسَ عَلَيْهِ (خ عن حذيفة)

″Peygamberimiz Sallallâhu aleyhi ve sellem; bizi altın ile gümüş kap içinde su ve başka şey içmekten ve böyle kaplar içinde yemek yemekten, harir ve dibâc denilen ipekli elbise giymekten ve böyle ipekli kumaş üzerine oturmaktan neyhetti″[4] diye rivâyet edilmiştir. Sa’d b. Vakkâs Radiyallâhu anhu; ″Ateşli oduna dayanmam, ipekli dirsek yastığına dayanmaktan benim için daha iyidir″[5]demiştir. İmam-ı Âzam’ın ev içini ipekli kumaşlarla bezemenin, ipekten yastık ve döşek yapmanın câiz olmasına delili, Peygamberimiz Sallallâhu aleyhi ve sellem’in:

أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ جَلَسَ عَلَى مِرْفَقَةِ حَرِيرٍ.

″İpekten yapılmış yastık üzerine oturmuştur″[6] diye rivâyet edilen Hadis-i Şerif’idir. İbn-i Abbas Radiyallâhu anhumâ’nın; halı, kilim gibi yaygısı üzerinde ipekten yüz tane yastığı olduğu rivâyet edilmiştir.[7]

Evin içini ipekli kumaşlar ile bezemek, böbürlenmek için olmadığı zaman câizdir.

Kumaşın çözgüsü (boyuna doğru atılan ipliği) ipek olup, argacı (enine doğru atılan ipliği) ipek olmayan elbisenin giyilmesinde bir sakınca yoktur. Argacı ipek olup, çözgüsü ipek olmayan elbisenin giyilmesi câiz değildir. Harpte câizdir. Erkeklerin harp hâlinde sâfi ipek elbise giyinmeleri İmam-ı Âzam’a göre; mekruhtur. İmam Ebû Yusuf ile İmam Muhammed’e göre ise; câizdir. Bu iki imamın delili, Peygamberimiz Sallallâhu aleyhi ve sellem’in, harpte ipek elbiseyi giymeye ruhsat vermiş olduğu rivâyetidir. Çünkü harpte, zarûret vardır. Hâlis ipek, kılıç darbelerine dayanıklıdır, mücâhitleri düşmana karşı heybetli gösterir. İmam-ı Âzam’ın delili; ipek elbise giyilmesinin yasak olması hususunda nakledilen delillerin mutlak olmasıdır. Yani bir halde giyilir, diğer bir halde giyilmez diye tafsilat yoktur. Zarûrette ise, argacı ipek olan karışık ipek elbise giyilmekle, hâlis ipek elbise giyilmeye ihtiyaç kalmaz.


[1] Sünen-i Nesâî, Ziynet 41; Ahmed b. Hanbel, Müsned, Hadis No: 18682.

[2] Sahih-i Müslim, Libas 2.

[3] Mültekâ Tercümesi, Mevkûfât, c. 2, s. 201.

[4] Sahih-i Buhârî, Libas 27.

[5] Mültekâ Tercümesi, Mevkûfât, c. 2, s. 202.

[6] Mültekâ Tercümesi, Mevkûfât, c. 2, s. 202; el-İnâye, Şerh’ul-Hidâye, c. 14, s. 221.

[7] Mültekâ Tercümesi, Mevkûfât, c. 2, s. 202.