PAZARLIK YAPILDIKTAN SONRA SATILAN MALIN TESLİM ALINMADAN SATILMASI:

- Bir kimse, taşınır (menkul) bir mal satın aldığında, o malı teslim almadıkça[1] satması sahih değildir. Zîrâ Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem; teslim alınmayan malın satışını yasaklamıştır.[2] İmam-ı Âzam ile İmam Ebû Yusuf’a göre; tarla, bağ gibi taşınmaz malın (gayr-i menkulün) teslim alınmadan önce de satılması sahihtir. İmam Muhammed’e göre; taşınmaz malların da teslim alınmadan önce satılması sahih değildir. Zîrâ bir mal satın alınıp, teslim alınmadan önce satılmasının yasak olması hususundaki delil; taşınır malı da taşınmaz malı da kapsar. İmam-ı Âzam ile İmam Ebû Yusuf ise şöyle söylemişlerdir: ″Burada satışın rüknü, ehil kimselerce satışa konu olabilen bir malda meydana getirildiği gibi bu satışta fesholma tehlikesi de yoktur. Çünkü taşınır malın aksine taşınmaz malın zâyi olması çok azdır. Oysa Peygamber Efendimizin yasakladığı tehlike, akdin fesholma tehlikesidir.″

- Satıcı, alıcıdan parasını almadan önce parada tasarruf etmesi sahihtir. Meselâ; satan kimse, satmış olduğu malın parasını almadan, o para ile bir şey alması, o parayı bağışlaması, vasiyet etmesi, borcuna havale etmesi sahihtir. Çünkü bedel, satıcının mutlak mülkiyetine geçmiş olup zâyi olmasıyla satışın fesholma tehlikesi de yoktur.

- Alıcının, satıcıya fazla bedel vermesi câiz olduğu gibi satıcının da alıcıya fazla mal vermesi veya fiyatı düşürmesi câizdir. Bunlar, taraflar için kazanılmış mal olur.

- Bir kimse, bir malı peşin fiyatla sattıktan sonra, fiyatı belli bir süreyle ertelerse satış veresiyeye dönüşür. Çünkü bedel, satıcının hakkı olduğundan alıcıya kolaylık sağlamak için onu erteleyebilir. Bilindiği üzere alıcıyı tamamen bağışlama yetkisine sahip olduğu için geçici olarak da bağışlayabilir. Borcun, belirsiz bir süreyle ertelenmesi hâlinde ise, eğer süre rüzgarın esmesi, yağmurun yağması gibi hiç bilinemeyecek kadar belirsiz ise, câiz değildir. Eğer hasat zamanı, bağ bozumu gibi öğrenilebilen bir süre ise câizdir.


[1] Bir şeyin teslim alınması; kendisine mahsus bir şekilde olur. Bedel, para ise teslim alınması müvekkilin veya vekilin almasıyladır. Elbise veya başka bir eşyanın teslim alınması, onun diğerlerinden ayrıştırılıp kenara konması veya bir yere taşınması iledir. Hayvanın teslim alınması ise, bulunduğu yerden başka yere götürülmesiyledir. Bir yerden bir yere taşınması ve götürülmesi imkansız bir şey ise, müşteriye terk edilmesi, kullanım önündeki her engelin kaldırılması ile gerçekleşir.

[2] Bu hususta bakınız: Sünen-i Ebû Dâvud, Buyû’ 65.