Tevbe İstiğfar Duâsı:

اَسْتَغْفِرُ اللّٰهَ. اَسْتَغْفِرُ اللّٰهَ. اَسْتَغْفِرُ اللّٰهَ الْعَظ۪يمَ. اَلْكَر۪يمَ .الَّذ۪ى لَا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ الْحَىَّ الْقَيُّمَ وَاَتُوبُ اِلَيْهِ. تَوْبَةَ عَبْدٍ ظَالِمٍ لِنَفْسِه۪ لَا يَمْلِكُ لِنَفْسِه۪ مَوْتًا وَلَا حَيَاةً وَلَا نُشُورًا. وَاَسْأَلُهُ التَّوْبَةَ وَالْمَغْفِرَةَ لَنَا. اِنَّهُ هُوَ التَّوَّابُ الرَّح۪يمُ .

Estağfirullâh, estağfirullâh, estağfirullâh el-azîm, el-kerîm, ellezî lâ ilâhe İllâ hû, el-hayyel gayyûme ve etûbü ileyh. Tevbete abdin, zâlimin li nefsihî lâ yemlikü li nefsihî mevten ve lâ hayâten, ve lâ nüşûrâ. Ve es elühüt-tevbete ve’l-mağfirete lenâ innehû hüve’t-tevvâbü’r-rahîm.

İlâhi yâ Rabbi! İlâhi yâ Rabbi! İlâhi yâ Rabbî! Hattı büluğumuz-dan bu ana gelinceye kadar elimizden, dilimizden, gözümüzden, kulağımızdan ve diğer âzâla­rımızdan sâdır olan küfür, şirk, isyan, gıybet, iftira, hâsılı her ne kadar büyük ve küçük günah işledikse biz onların cümlesinden döndük, bir daha işlememesine azmi cezmi kast eyledik.

Peygamberlerin evveli Hazreti Âdem Aleyhisselâm, âhiri bizim Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa Sallallâhu aleyhi ve sellem Efendimizdir. Bunlar ve bunların arasında gelmiş geçmiş bütün Peygamberlerin cümlesi haktır. Onlara Cebrâil Aleyhisselâm vâsıtası ile indirilen emir ve nehiylerden bizlere haber verdiklerinin cümlesi haktır ve gerçektir. İnandık, îman getirdik. Dilimiz ile ikrâr, kalbimiz ile tasdik eyledik.

آمَنْتُ بِاللّٰهِ وَبِمَا جَٓاءَ مِنْ عِنْدِ اللّٰهِ .آمَنْتُ بِرَسُولِ اللّٰهِ وَبِمَا جَٓاءَ مِنْ عِنْدِ رَسُولِ اللّٰهِ .آمَنْتُ بِاللّٰهِ وَمَلٰٓئِكَتِه۪ وَكُتُبِه۪ وَرُسُلُه۪ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ وَبِالْقَدَرِ خَيْرِه۪ وَشَرِّه۪ مِنَ اللّٰهِ تَعَالٰى وَالْبَعْثُ بَعْدَ الْمَوْتِ .حَقٌّ اَشْهَدُ اَنْ لَا اِلٰهَ اِللّٰهُ. وَاَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ.

Âmentu billâhi ve bi mâ câ’e min indillâh. Âmentu bi Resûlillâhi ve bi mâ câ’e min indi Resûlillâh. Âmentu billâhi ve melâiketihî ve kütübihî ve Rûsulihî vel yevmil âhiri ve bil kaderi, hayrihî ve şerrihî minallâhi teâlâ vel ba’sü ba’del mevt. Hakkun eşhedü en lâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammed’en abduhû ve Resûluh.

İtikâtta mezhebimiz Ehl-i Sünnet ve’l Cemaat Mezhebi, her ne itikâd üzere oldular ise biz de o itikâd üzere olduk.