Zilhicce’nin İlk On Gününde Yapılması Tavsiye Edilen Şeyler:

Kurban kesecek olan kimse, Zilhicce’nin birinci gününden onuncu günü olan Bayram günü kurbanını kesene kadar tırnakları ile vücudundaki kılları koparmaz veya kesmez. Bunu yapmak mendûptur (sevaplı-dır).[1]Hacca gitmeyenler kurbanlarını bulundukları yerde kesmektedirler. Kurban hacda kesilirse bu kurbana ″Hedy″ denir. Hacca gitmeyenlerin kestikleri kurbana da ″Udhiyye″ denir. Bu kurbanların kesilme günleri ve özellikleri aynıdır. Yaş ve kusur bakımından Udhiyye kurbanı olmayacak hayvanlardan Hedy kurbanı da olmaz. Bu sebeple hacca giden bir kimsenin, Udhiyye olarak kendi evinde kurban kesme zorunluluğu yoktur.[2] Hacda kurbanlarını kesen hacılar, nasıl ki orada tıraş oluyorlarsa, hacca gitmeyenler de hacdaki bu uygulamaya hürmeten, vâcip olan kurbanlarını kestikten sonra sevâbını Allah’tan umarak, saçlarını hacıların tıraş ettikleri gibi tıraş ederler.[3] Hacılara benzeme hususunda Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

مَنْ رَأَى مِنْكُمْ هِلَالَ ذِي الْحِجَّةِ فَأَرَادَ أَنْ يُضَحِّيَ فَلَا يَقْرَبَنَّ لَهُ شَعَرًا وَلَا ظُفْرًا (ه عن ام سلمة)

″Sizden her kim Zilhicce ayının hilâlini görüp de Bayramda kurban kesmek isterse,[4] artık (kurbanını kesinceye kadar) vücudundaki kıllara ve tırnaklara yaklaşmasın.″[5]

Hanefilere; Şâfiilerin meşhur kavline ve İmam Mâlik’ten yapılan bir rivâyete göre, Hadis-i Şerif’teki yasaklanma, tenzîhen mekruhluk içindir. Tenzîhen mekruh; helâle yakın olan mekruhtur. Cemaate giden kimsenin soğan sarımsak yemesi gibi. Tenzîhen mekruh olan bir şeyi yapana günah yoktur, kınama vardır. Ancak bunlardan kaçınmak, övülmeyi ve sevabı gerektirir. Yani o günlerde hacda ihrama girenler gibi vücudundaki kılları ve tırnaklarını kesmeyen kimse sevaba nâil olur. Böyle yapmayan kimse için de bir günah yoktur, ancak kınama vardır, demektir.

Yukarıdaki Hadis-i Şerif’te; ″Vücudundaki kıllara ve tırnaklara yaklaşmasın″ diye buyrulmaktadır. Bu yasaklamanın haramlık için değil, tenzîhen mekruhluğu belirtmek içindir. Bunun delili ise, Hz. Âişe’den nakledilen şu Hadis-i Şerif’tir:

كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُهْدِي مِنْ الْمَدِينَةِ فَأَفْتِلُ قَلَائِدَ هَدْيِهِ ثُمَّ لَا يَجْتَنِبُ شَيْئًا مِمَّا يَجْتَنِبُ الْمُحْرِمُ (ه عن عائشة)

″Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem, Mekke’ye Medine’den kurban gönderirdi. Ben de onun kurbanının boynuna takılacak ipleri büküyor ve hazırlıyordum. Kurbanları Mekke’ye yolladıktan sonra Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem, ihramlı kimsenin sakındığı şeylerin hiçbirinden sakınmazdı.″[6]

Bayramda kurban kesmek niyetinde olan kimsenin, Zilhicce ayının ilk on gününde kıllarını gidermemesi ve tırnaklarını kesmemesinin hikmeti ile ilgili olarak Sindî: ″Bir kavle göre kurban sahibinin kendisini ihramlı kimselere benzetmesidir. Diğer bir görüşe göre amaç, vücudun bütünüyle Cehennem ateşinden âzatlanmasıdır″ der.[7]

Zilhicce’nin ilk on gününün önemine dair Peygamberimiz Sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

مَا مِنْ أَيَّامٍ أَفْضَلُ عِنْدَ اللّٰهِ مِنْ أَيَّامِ عَشْرِ الْاَضْحَى فَاَكْثِرُوا فِيهِنَّ مِنْ ذِكْرِ اللّٰهِ تَعَالَى (المسند للامام الاعظم ابى حنيفة رحمه اللّٰه عن ابن عباس)

″Allah katında, Zilhicce ayının ilk on gününden daha kıymetli günler yoktur. O günlerde Allah’u Teâlâ’yı çok zikredin.″[8]


[1] Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslâm İlmihâli, s. 169.

[2] Bu hususta bakınız: Abdurrezzâk es-San’ânî, Musannef, Hadis No: 8142

[3] Aynı şekilde kurban kestiren bayanlar da, saçlarının ucundan az bir miktar keserler.

[4] İmam Şâfii, bu Hadis-i Şerif’i kurban kesmenin vâcip olmadığına delil saymıştır. Çünkü Hadis-i Şerif’te, ″Kurban kesmek isterse″ ifadesi kullanılmıştır. Bu ifade kurban kesmenin isteğe bağlı olduğunu gösterir. Sindî, bu konu ile ilgili olarak da: ″Eğer biz Hanefiler, kurbanın herkese vâcip olduğunu söyleseydik, bu Hadis-i Şerif görüşümüzü reddederdi. Ama biz kurbanın zenginlere vâcip ve zengin olmayanlara mendub olduğunu söyleyince bu Hadis-i Şerif bizim aleyhimizde bir delil olmaz″ der. (Sünen-i İbn-i Mâce, Tercüme ve Şerhi, Edâha 11, c. 8, s. 485)

[5] Sünen-i İbn-i Mâce, Edâha 11. Bir rivâyette de; إِذَا دَخَلَ الْعَشْرُ وَأَرَادَ أَحَدُكُمْ أَنْ يُضَحِّيَ فَلَا يَمَسَّ مِنْ شَعَرِهِ وَلَا بَشَرِهِ شَيْئًا ″Zilhicce ayının ilk on günü girip de biriniz bayramda kurban kesmek istediği zaman, artık (kurbanını kesinceye kadar) kendi vücudunun kıllarından ve derisinden hiçbir şeye dokunmasın″ diye geçmektedir.

[6] Sünen-i İbn-i Mâce, Menâsik 94.

[7] Sünen-i İbn-i Mâce, Tercüme ve Şerhi, Edâha 11, c. 8, s. 485.

[8] İmam-ı Âzam Ebû Hanife Rahimehullah, Müsned, Hadis No: 404/15.