Abdest Namazı:

Abdestveyagusülalındıktan sonra kerahet vakti değilse iki rek’at namaz kılmak mendubdur (sevaplıdır). Rivâyete göre, Cenâb-ı Hakk şöyle buyurmuş: ″Bir kimsenin abdesti, gusûlü bozulursa abdest almazsa, beni incitmiş olur. Abdest alsa namaz kılmasa, yine beni incitmiş olur. Namaz kılsa duâ etmese, beni incitmiş olur. Bunları yapmış olup duâ etse, duâsını kabul etmez isem, ben de onu incitmiş olurum.″[1]

Hz. Âişe Radiyallâhu anhâ’dan nakledilen bir Hadis-i Şerif’te, o şöyle anlatmıştır:

كَانَ النَّبِىُّ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ اِذَا تَوَضَّأَ صَلَّى رَكْعَتَيْنِ ثُمَّ خَرَجَ اِلَى الصَّلَاةِ (ه عن عائشة)

″Peygamberimiz Sallallâhu aleyhi ve sellem abdest aldığı zaman iki rek’at (nâfile) namaz kıldıktan sonra (evinden mescide) namaza çıkardı.″ [2]

Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

مَنْ تَوَضَّأَ نَحْوَ وُضُوئِي هَذَا ثُمَّ صَلَّى رَكْعَتَيْنِ لَا يُحَدِّثُ فِيهِمَا نَفْسَهُ غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ (خ عن عثمان بن عفان)

″Her kim şu benim aldığım gibi abdest alır ve aklından bir şey geçirmeyerek iki rek’at namaz kılarsa geçmiş günahları bağışlanır.″[3]

Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem bir diğer Hadis-i Şerif’inde de şöyle buyurmuştur:

مَا مِنْ أَحَدٍ يَتَوَضَّأُ فَيُحْسِنُ الْوُضُوءَ وَيُصَلِّي رَكْعَتَيْنِ يُقْبِلُ بِقَلْبِهِ وَوَجْهِهِ عَلَيْهِمَا إِلَّا وَجَبَتْ لَهُ الْجَنَّةُ (د عن عقبة بن عامر)

″Herhangi bir kimse güzelce abdest alır, kalbiyle yönelerek iki rek’at namaz kılarsa, elbette o kimse için Cennet vâcip olur.″[4]

İbn-i Abbas Radiyallâhu anhumâ şöyle buyurmuştur:

Mîraç gecesinde, Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem Cennete de gitmişti. Orada iken kendilerini tâkip eden bir ayak sesi duyar ve onun ne olduğunu sorar. Cebrâil Aleyhisselâm: ″O ses, Bilal’in ayak sesleridir″ der.[5] Nitekim Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem Mîraçtan dönünce, Hz. Bilal’e şöyle buyurdu:

يَا بِلَالُ حَدِّثْنِي بِأَرْجَى عَمَلٍ عَمِلْتَهُ عِنْدَكَ فِي الْإِسْلَامِ مَنْفَعَةً فَإِنِّي سَمِعْتُ اللَّيْلَةَ خَشْفَ نَعْلَيْكَ بَيْنَ يَدَيَّ فِي الْجَنَّةِ قَالَ بِلَالٌ مَا عَمِلْتُ عَمَلًا فِي الْإِسْلَامِ أَرْجَى عِنْدِي مَنْفَعَةً مِنْ أَنِّي لَا أَتَطَهَّرُ طُهُورًا تَامًّا فِي سَاعَةٍ مِنْ لَيْلٍ وَلَا نَهَارٍ إِلَّا صَلَّيْتُ بِذَلِكَ الطُّهُورِ مَا كَتَبَ اللّٰهُ لِي أَنْ أُصَلِّيَ (م عن ابى هريرة)

″Ey Bilal! Müslüman olduğundan beri işlediğin ve sen en çok menfaat ümit ettiğin ameli bana söyler misin? Çünkü ben, bu gece cennette ön tarafımda senin ayakkabılarının sesini işittim!″ Bilal Radiyallâhu anhu dedi ki: ″Ben, İslâm’da nazarımda daha çok menfaat umduğum şu amelden başkasını işlemedim: Gece olsun, gündüz olsun abdest aldığım zaman, mutlaka kendime farz gibi gördüğüm (iki rek’at) bir namaz kılarım.″[6]


[1] Benzeri için bakınız: Râmûz’ul-Ehâdîs, 289/5.

[2] Süünen-i İbn-i Mâce, İkâmet’üs-Salât 101.

[3] Sahih-i Buhârî, Vudû 24.

[4] Sünen-i Ebû Dâvud, Salât 162.

[5] Nebhânî, Huccetullâhi Alel Âlemîn fî Mûcizât-ı Seyyide’l-Murselîn, c. 1, s. 489.

[6] Sahih-i Müslim Fedâil’us-Sahâbe 21 (108).