ZUHRUF SÛRESİ

﴿ وَقَالُوا يَٓا اَيُّهَ السَّاحِرُ ادْعُ لَنَا رَبَّكَ بِمَا عَهِدَ عِنْدَكَ اِنَّنَا لَمُهْتَدُونَ ﴿٤٩﴾ فَلَمَّا كَشَفْنَا عَنْهُمُ الْعَذَابَ اِذَا هُمْ يَنْكُثُونَ ﴿٥٠﴾

49-50. Onlar azâbı görünce, Mûsâ’ya: ″Ey sihirbaz! (Duânı kabul edeceğine dair) Rabbinin sana olan vaadi hürmetine, bizden azâbı kaldırması için O’na duâ et. Biz artık doğru yola gireceğiz″ dediler.* Fakat Biz, (Mûsâ Aleyhisselâm’ın duâsıyla) onlardan azâbı kaldırınca, verdikleri ahidden hemen dönüverdiler.

İzah: Firavun ve kavminin bulundukları küfür hâlinden dönmeleri için Allah’u Teâlâ’nın onlara verdiği musîbetler hakkında geniş bilgi için Sûre-i A’râf, Âyet 132-134 ve izahına bakınız.