MÂİDE SÛRESİ

﴿ يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا شَهَادَةُ بَيْنِكُمْ اِذَا حَضَرَ اَحَدَكُمُ الْمَوْتُ ح۪ينَ الْوَصِيَّةِ اثْنَانِ ذَوَا عَدْلٍ مِنْكُمْ اَوْ اٰخَرَانِ مِنْ غَيْرِكُمْ اِنْ اَنْتُمْ ضَرَبْتُمْ فِي الْاَرْضِ فَاَصَابَتْكُمْ مُص۪يبَةُ الْمَوْتِۜ تَحْبِسُونَهُمَا مِنْ بَعْدِ الصَّلٰوةِ فَيُقْسِمَانِ بِاللّٰهِ اِنِ ارْتَبْتُمْ لَا نَشْتَر۪ي بِه۪ ثَمَنًا وَلَوْ كَانَ ذَا قُرْبٰىۙ وَلَا نَكْتُمُ شَهَادَةَ اللّٰهِ اِنَّٓا اِذًا لَمِنَ الْاٰثِم۪ينَ ﴿١٠٦﴾

106. Ey îman edenler! Sizden biri, ölüm döşeğinde vasiyet edeceği vakit, sizden adâlet sahibi iki şâhit tutun. Şâyet sefer hâlinde bulunur ve vasiyet anında Müslüman şâhit bulamazsanız, kendi dîninizden olmayan diğer iki kimseyi şâhit tutun. Eğer o gayr-i müslimlerin şâhitliğine güvenemezseniz, onları bekletin ve ikindi namazından sonra onlar da, ″Şâhitlik edeceğimiz kimse, akrabamızdan olsa bile hakkı bırakıp da farz olan şâhitliği dünyâ menfaati için gizlemeyiz; gizlersek, elbette günahkârlardan oluruz!″ diye yemin etsinler.

İzah: Âyet-i Kerîme’de, belli olan bir namazdan bahsedilmektedir. Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem, Aclan kabilesinden olan iki kimseye ikindi namazından sonra ″Lânetleşme″ yemi­ni ettirmiştir. Bu da göstermektedir ki, Müslümanların namazında yemin ettirme vakti olarak seçilen namaz, ikindi namazıdır. İşte bundan dolayı bu âyetin metninde geçen ″Namaz″ ifadesine, ″İkindi namazı″ diye mânâ verilmiştir. Sa’bi, Said b. Cübeyr ve İbrâhim en-Nehâi Hazretlerine göre de buradaki namazdan maksat, ikindi namazıdır. Çünkü Ebû Mûsâ el-Eş’arî Radiyallâhu anhu, gayr-i müslim olan iki vekili, ikindi namazından sonra yemin ettirmiştir.