AHZÂB SÛRESİ

﴿ يَٓا اَيُّهَا النَّبِيُّ اتَّقِ اللّٰهَ وَلَا تُطِعِ الْكَافِر۪ينَ وَالْمُنَافِق۪ينَۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَل۪يمًا حَك۪يمًاۙ ﴿١﴾ وَاتَّبِعْ مَا يُوحٰٓى اِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَب۪يرًاۙ ﴿٢﴾ وَتَوَكَّلْ عَلَى اللّٰهِۜ وَكَفٰى بِاللّٰهِ وَك۪يلًا ﴿٣﴾

1-3. Ey Peygamber! Allah’tan kork. Kâfirlere ve münâfıklara itaat etme. Şüphesiz Allah’u Teâlâ her şeyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.* Ve Rabbinden sana nâzil olan vahye tâbi ol. Muhakkak ki Allah’u Teâlâ, yaptıklarınızdan haberdardır.* Allah’a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.

İzah: Bu Âyet-i Kerîme, her ne kadar Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem’e hitap etmekte ise de, asıl kastedilen ümmettir. Kur’ân’da bu şekilde hitaplar çoktur. Resûlullah Efendimiz, ümmetinin Efendisi ve onları Rablerine ulaştıran vâsıtaları olduğundan, Arapların âdeti üzere onları kastetmek için bu hususta Allah’u Teâlâ, Habîbini söz konusu etmiştir.