ŞÛRÂ SÛRESİ

﴿ تَكَادُ السَّمٰوَاتُ يَتَفَطَّرْنَ مِنْ فَوْقِهِنَّ وَالْمَلٰٓئِكَةُ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَيَسْتَغْفِرُونَ لِمَنْ فِي الْاَرْضِۜ اَلَٓا اِنَّ اللّٰهَ هُوَ الْغَفُورُ الرَّح۪يمُ ﴿٥﴾

5. Gökler, Allah’ın azametinden neredeyse üstlerinden yarılacaklar. Melekler de Rablerini hamd ile tesbih ederler ve yeryüzündekiler için bağışlanma dilerler. Haberiniz olsun ki, şüphesiz Allah’u Teâlâ çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

İzah: Katâde Hazretleri, ″Yeryüzündekiler için bağışlanma dilerler″ buyruğunu açıklarken şöyle demiştir: ″Melekler, yeryüzünde bulunan-lardan Mü’min olanlar için bağışlanma dilerler.″[1]

Meleklerin, Mü’minlere istiğfar etmesi ile ilgili olarak Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

الْمَلَائِكَةُ تُصَلِّي عَلَى أَحَدِكُمْ مَا دَامَ فِي مُصَلَّاهُ الَّذِي صَلَّى فِيهِ مَا لَمْ يُحْدِثْ تَقُولُ اللّٰهُمَّ اغْفِرْ لَهُ اللّٰهُمَّ ارْحَمْهُ (خ عن ابى هريرة)

Mescitte namaz kıldığı yerde konuşmadan oturan kimse mescitten çıkmadığı müddetçe, melekler onun için istiğfar ederler. ″Allah’ım! Sen onu bağışla, Sen ona merhamet et″ derler.[2]

Yine meleklerin, Mü’minler için mağfiret dilediklerine dair Sûre-i Mü’min, Âyet 7-9 ve izahlarına bakınız.


[1] Celâleddin es-Suyûti, ed-Dürr’ül-Mensûr, c. 13, s. 130.

[2] Sahih-i Buhârî, Salât 60.