﴿ وَكُلُّ شَيْءٍ فَعَلُوهُ فِي الزُّبُرِ ﴿٥٢﴾ وَكُلُّ صَغ۪يرٍ وَكَب۪يرٍ مُسْتَطَرٌ ﴿٥٣﴾ اِنَّ الْمُتَّق۪ينَ ف۪ي جَنَّاتٍ وَنَهَرٍۙ ﴿٥٤﴾ ف۪ي مَقْعَدِ صِدْقٍ عِنْدَ مَل۪يكٍ مُقْتَدِرٍ ﴿٥٥﴾ ﴾
52-55. Ve yaptıkları her şey, amel defterlerinde yazılıdır.* Küçük, büyük her şey kayıtlıdır.* Şüphesiz ki takvâ sahipleri, Cennetlerde ve nehirler kenarındadırlar.* Her şeye kâdir olan Melîk’in (Allah’ın) yanında sıdk meclisindedirler.
İzah: Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem, büyük küçük bütün günahların amel defterlerinde tespit edildiğine dair şöyle buyurmuştur:
يَا عَائِشَةُ إِيَّاكِ وَمُحَقَّرَاتِ الْأَعْمَالِ فَإِنَّ لَهَا مِنَ اللّٰهِ طَالِبًا (ه عن عائشة)
″Ey Âişe! Küçük günahlardan sayılan amelleri işlemekten sakın. Zîrâ onları Allah tarafından izleyen melekler vardır.″[1]
İbâdet hususunda yarışan takvâ sahipleri, Allah’u Teâlâ’nın en yakınında Cennet-i Naîm’de olacaklardır. Bu hususta geniş bilgi için de Sûre-i Vâkıa, Âyet 7-12 ve izahına bakınız.
[1] Sünen-i İbn-i Mâce, Zühd 29.