BAKARA SÛRESİ

﴿ وَلَا تَأْكُلُٓوا اَمْوَالَكُمْ بَيْنَكُمْ بِالْبَاطِلِ وَتُدْلُوا بِهَٓا اِلَى الْحُكَّامِ لِتَأْكُلُوا فَر۪يقًا مِنْ اَمْوَالِ النَّاسِ بِالْاِثْمِ وَاَنْتُمْ تَعْلَمُونَ۟ ﴿١٨٨﴾

188. Birbirinizin mallarını aranızda haksız yollarla yemeyin. Ve bildiğiniz halde insanların mallarından bir kısmını günaha girerek yemek için o malları hâkimlere (rüşvet olarak) vermeyin.

İzah: Bu Âyet-i Kerîme’de: Birbirinizin mallarını aranızda haksız yollarla yemeyin″ diye geçen ifade hakkında, Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem Vedâ Hutbesi’nde şöyle buyurmuştur:

أَنَّ كُلَّ مُسْلِمٍ أَخٌ لِلْمُسْلِمِ وَأَنَّ الْمُسْلِمِينَ اِخْوَةٌ فَلَا يَحِلُّ لِاِمْرِئِ مِنْ أَخِيهِ اِلَّا مَا أَعْطَاهُ عَنْ طِيبِ نَفْسٍ مِنْهُ فَلَا تَظْلِمُنَّ أَنَفْسَكُمْ (حم)

Ey Müslümanlar! Sözümü iyi dinleyin ve iyi belleyin! Müslüman, Müslümanın kardeşidir, böylece bütün Müslümanlar kardeştir. Kişiye, kardeşinin malı, kendisi onu gönül hoşluğu ile vermiş olmadıkça helâl olmaz! Kardeşinizin malını onun gönlü olmadan alarak nefislerinize zulmetmeyin.″[1]

Gönül hoşluğu olmadan utandırılarak insanların ellerinden alınan malın gasp edilmiş mal gibi haram olduğu fıkıh kitaplarında işlenmiş ve bu hususta ulemâ arasında icmâ olduğu şöyle beyan edilmiştir:

أَلَا تَرَى اِلَى حِكَايَةِ الْإِجْمَاعِ عَلَى أَنَّ مَنْ أُخِذَ مِنْهُ شَيْءٌ عَلَى سَبِيلِ الْحَيَاءِ مِنْ غَيْرِ رِضَا مِنْهُ بِذَلِكَ لَا يَمْلِكُهُ الْآخِذُ وَعَلَّلُوهُ بِأَنَّ فِيهِ إكْرَاهًا بِسَيْفِ الْحَيَاءِ فَهُوَ كَالْإِكْرَاهِ بِالسَّيْفِ الْحِسِّيِّ بَلْ كَثِيرُونَ يُقَابِلُونَ هَذَا السَّيْفَ.

″Kendisinin rızâsı olmaksızın utandırılarak kimden bir şey alınırsa, onu alan kişi o malın sahibi değildir, o mal ona helâl olmaz. Bu hükmün sebebi de, burada utandırma yoluyla yapılan bir zorlama olduğundandır. Bu da gerçek kılıçla gasp edilen mal gibidir. Hattâ insanların çoğunun, bu şekilde utandırılarak malları ellerinden alınmaktadır.″[2]

Yine bu Âyet-i Kerîme’de geçtiği üzere, bir kimse haksız olduğu halde, kendisini haklı çıkarabilmek için yalancı şâhitlere, hâkimlere rüşvet vermesi de kesin olarak haram kılınmıştır. Bu hususta Ebû Hüreyre Radiyallâhu anhu’dan şu Hadis-i Şerif nakledilmiştir:

لَعَنَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الرَّاشِيَ وَالْمُرْتَشِيَ فِي الْحُكْمِ (ت عن ابى هريرة(

″Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem, hüküm konusunda rüşvet verene de alana da lânet etmiştir.″[3]


[1] Ahmed b. Hanbel, Müsned No: 19774.

[2] el-Fetava’l-Fıkhiyye el-Kübrâ, c. 5, s. 219.

[3] Sünen-i Tirmizî, Ahkâm 9; Sünen-i Ebû Dâvud, Akdıyye 4; Sünen-i İbn-i Mâce, Ahkâm 2.