İSRÂ SÛRESİ

﴿ اَقِمِ الصَّلٰوةَ لِدُلُوكِ الشَّمْسِ اِلٰى غَسَقِ الَّيْلِ وَقُرْاٰنَ الْفَجْرِۜ اِنَّ قُرْاٰنَ الْفَجْرِ كَانَ مَشْهُودًا ﴿٧٨﴾

78. Ey Habîbim! Güneşin zevâl (öğle) vaktinden iyice gece oluncaya kadar (öğle, ikindi, akşam ve yatsıda) namaz kıl ve sabah namazını da kıl. Çünkü sabah namazı şâhitlidir.

İzah: Bu Âyet-i Kerîme’de, kılınması farz olan beş vakit namaz beyan edilmiştir. Bu hususta:

أَنَّ عَبْدَ اللّٰهِ بْنَ عَبَّاسٍ كَانَ يَقُولُ دُلُوكُ الشَّمْسِ إِذَا فَاءَ الْفَيْءُ وَغَسَقُ اللَّيْلِ اجْتِمَاعُ اللَّيْلِ وَظُلْمَتُهُ (موطأ مالك عن داود بن الحصين(

Abdullah İbn-i Abbas Radiyallâhu anhumâ, (güneşin zeval vakti, diye tercüme ettiğimiz) ″Dulûk’uş-Şems″ ifadesine; güneşin batıya kaymasıyla gölgenin başlamasıdır, (iyice gece olunca, diye tercüme ettiğimiz) ″Gasak’ul-Leyl″ ifadesine de; gecenin tam olarak kararmasıdır (yatsı vaktidir), diye söylemiştir.[1]

Buradan anlaşıldığı üzere güneşin batıya yönelmesiyle birlikte gecenin iyice kararmasına kadar olan sürede öğle, ikindi, akşam ve yatsı olmak üzere dört vakit namaz kastedilmiştir. Sabah namazı da ayrı olarak âyetin devamında vurgulanmıştır.

Sabah namazının şâhitli olmasının nedeni, tefsir âlimlerinin beyanına göre; gündüz melekleri ile gece meleklerinin, nöbet değiştirir­ken bu namaza aynı anda şâhit olmalarıdır.

Bu hususta Peygamberimiz Sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

تَفْضُلُ صَلَاةُ الْجَمِيعِ صَلَاةَ أَحَدِكُمْ وَحْدَهُ بِخَمْسٍ وَعِشْرِينَ جُزْءًا وَتَجْتَمِعُ مَلَائِكَةُ اللَّيْلِ وَمَلَائِكَةُ النَّهَارِ فِي صَلَاةِ الْفَجْرِ ثُمَّ يَقُولُ أَبُو هُرَيْرَةَ فَاقْرَءُوا إِنْ شِئْتُمْ {إِنَّ قُرْآنَ الْفَجْرِ كَانَ مَشْهُودًا} (خ عن ابى هريرة(

″Cemaatle kılınan bir namazın tek başına kılınan bir namaza üstünlüğü yirmi beş derecedir.[2] Gece melekleriyle gündüz melekleri sabah namazında toplanırlar.″ Ebû Hüreyre Radiyallâhu anhu der ki: İsterseniz, ″Çünkü sabah namazı şâhitlidir″ diye geçen Sûre-i İsrâ, Âyet 78’i okuyun.[3]

Ancak kadınların, namazlarını evlerinde kılmaları daha efdaldir. Zîrâ bu hususta Ümmü Humeyd Radiyallâhu anhâ’dan şu Hadis-i Şerif nakledilmiştir:

قُلْتُ: يَا رَسُولَ اللّٰهِ، يَمْنَعُنَا أَزْوَاجُنَا أَنْ نُصَلِّيَ مَعَكَ، وَنُحِبُّ الصَّلَاةَ مَعَكَ، فَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: صَلَاتُكُنَّ فِي بُيُوتِكُنَّ أَفْضَلُ مِنْ صَلَاتِكُنَّ فِي حُجَرِكُنَّ، وَصَلَاتُكُنَّ فِي حُجُرِكُنَّ أَفْضَلُ مِنْ صَلَاتِكُنَّ فِي الْجَمَاعَةِ (ابن أبي شيبة وعبد بن حميد وابن المنذر عن أم حميد(

″Yâ Resûlallah! Kocalarımız seninle beraber namaz kılmamıza mâni olmaktadırlar. Oysa biz seninle beraber namaz kılmayı seviyoruz″ dediğimde, Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem: ″Özel odalarınızda namaz kılmanız normal odalarınızda kılmanızdan daha efdaldir. Normal odalarınızda namaz kılmanız da cemaatle kılmanızdan daha efdaldir″ buyurdu.[4]


[1] İmam Mâlik, Muvatta, Vukût’us-Salât 20; Rudânî, Cem’ul fevâid, Hadis No: 7053.

[2] Bir diğer Hadis-i Şerif’te de, ″Yirmi yedi derece daha üstündür″ diye geçmektedir (Sahih-i Buhârî, Ezan 30, 31; Sahih-i Müslim, Mesâcid 42 (249), Sünen-i Nesâî, İmâmet 42)

[3] Sahih-i Buhârî, Ezan 31; Rudânî, Cem’ul fevâid, Hadis No: 7054.

[4] İbn-i Ebî Şeybe, Musannef, c. 2, s. 277 (Hadis No 7 Celâleddin es-Suyûtî, ed-Dürr’ül-Mensûr, c. 11, s. 81; Ahmed b. Hanbel, Müsned, Hadis No: 25331.