ŞÛRÂ SÛRESİ

﴿ فَمَٓا اُو۫ت۪يتُمْ مِنْ شَيْءٍ فَمَتَاعُ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَمَا عِنْدَ اللّٰهِ خَيْرٌ وَاَبْقٰى لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَلٰى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَۚ ﴿٣٦﴾ وَالَّذ۪ينَ يَجْتَنِبُونَ كَبَٓائِرَ الْاِثْمِ وَالْفَوَاحِشَ وَاِذَا مَا غَضِبُوا هُمْ يَغْفِرُونَۚ ﴿٣٧﴾ وَالَّذ۪ينَ اسْتَجَابُوا لِرَبِّهِمْ وَاَقَامُوا الصَّلٰوةَۖ وَاَمْرُهُمْ شُورٰى بَيْنَهُمْۖ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَۚ ﴿٣٨﴾ وَالَّذ۪ينَ اِذَٓا اَصَابَهُمُ الْبَغْيُ هُمْ يَنْتَصِرُونَ ﴿٣٩﴾

36-39. Size verilen şeyler, sâdece bu dünyâ hayatının geçici menfaatidir. Allah katındaki ise, daha hayırlı ve bâkidir. Bu nîmetler, îman edenler ve Rablerine tevekkülde bulunanlar içindir.* Onlar, büyük günahlardan ve fuhşiyattan sakınırlar, öfkeli zamanlarında bile affederler,* Rablerinin dâvetine icâbet ederler, namazı kılarlar, işlerini aralarında müşâvere ile yürütürler, kendilerine verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda infak ederler* ve bir zulme uğradıkları zaman, birbirlerine yardım ederek karşı koyarlar.

İzah: Bu âyetlerin nüzul sebebine dair Hz. Ali Kerremallâhu veche’den şu hâdise nakledilmiştir:

Bir seferinde Hz. Ebû Bekir’in elin­de toplu bir mal bulundu. O bunun tamamını hayır yolunda sadaka olarak verdi. Müslümanlar bundan dolayı onu kınadı, kâfirler de yanlış yaptığını söy­ledi. İşte bunun üzerine: Size verilen şeyler, sâdece bu dünyâ hayatının geçici menfaatidir. Allah katındaki ise, daha hayırlı ve bâkidir…″ diye başlayıp devam eden Sûre-i Şûrâ, Âyet 36-39 nâzil oldu.

Nakledildiğine göre, Hz. Ebû Bekir Efendimizin toplu olarak infak ettiği mal, seksen bin dirhemdir.