KAMER SÛRESİ

﴿ كَذَّبَتْ قَوْمُ لُوطٍ بِالنُّذُرِ ﴿٣٣﴾ اِنَّٓا اَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ حَاصِبًا اِلَّٓا اٰلَ لُوطٍۜ نَجَّيْنَاهُمْ بِسَحَرٍۙ ﴿٣٤﴾ نِعْمَةً مِنْ عِنْدِنَاۜ كَذٰلِكَ نَجْز۪ي مَنْ شَكَرَ ﴿٣٥﴾ وَلَقَدْ اَنْذَرَهُمْ بَطْشَتَنَا فَتَمَارَوْا بِالنُّذُرِ ﴿٣٦﴾ وَلَقَدْ رَاوَدُوهُ عَنْ ضَيْفِه۪ فَطَمَسْنَٓا اَعْيُنَهُمْ فَذُوقُوا عَذَاب۪ي وَنُذُرِ ﴿٣٧﴾ وَلَقَدْ صَبَّحَهُمْ بُكْرَةً عَذَابٌ مُسْتَقِرٌّۚ ﴿٣٨﴾ فَذُوقُوا عَذَاب۪ي وَنُذُرِ ﴿٣٩﴾ وَلَقَدْ يَسَّرْنَا الْقُرْاٰنَ لِلذِّكْرِ فَهَلْ مِنْ مُدَّكِرٍ۟ ﴿٤٠﴾

33-40. Lût’un kavmi de uyarıcıları yalanlamıştı.* Şüphesiz ki, Biz onlara taş yağdıran bir rüzgâr gönderdik. Ancak (îman eden) Lût’un âilesini, seher vakti kurtardık.* Bu, onlar için tarafımızdan bir nîmet idi. İşte şükredeni böyle mükâfatlandırırız.* Yemin olsun ki Lût, onları azâbımızın şiddetiyle uyardı. Uyarılıp korkutulan şeylerde şüphe ettiler ve yalanladılar.* Yemin olsun ki onlar, Lût’un misafirleri hakkında kötülük yapmak istediler. Biz de onların gözlerini silip kör ettik. ″Haydi azâbımı ve tehtidlerimi tadın″ dedik.* Yemin olsun ki onları sabahleyin erkenden bir dâimî azap yakaladı.* ″Artık azâbımı ve tehditlerimi tadın!″ dedik.* Yemin olsun ki Biz, Kur’ân’ı düşünülüp ibret alınsın diye kolaylaştırdık. Fakat düşünüp ibret alan var mı?