FÂTIR SÛRESİ

﴿ وَاللّٰهُ خَلَقَكُمْ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ مِنْ نُطْفَةٍ ثُمَّ جَعَلَكُمْ اَزْوَاجًاۜ وَمَا تَحْمِلُ مِنْ اُنْثٰى وَلَا تَضَعُ اِلَّا بِعِلْمِه۪ۜ وَمَا يُعَمَّرُ مِنْ مُعَمَّرٍ وَلَا يُنْقَصُ مِنْ عُمُرِه۪ٓ اِلَّا ف۪ي كِتَابٍۜ اِنَّ ذٰلِكَ عَلَى اللّٰهِ يَس۪يرٌ ﴿١١﴾

11. Allah’u Teâlâ sizi topraktan, sonra nutfe’den (sperm’den) yarattı. Sonra sizi erkek ve dişi yaptı. Allah’ın ilmi olmadıkça hiçbir dişi hâmile olmaz ve doğurmaz. Bir kimsenin ömrünün uzatılması da, kısaltılması da mutlaka bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) yazılıdır. Şüphesiz ki bu, Allah’a göre çok kolaydır.

İzah: Bir kimsenin yaptığı duâ, verdiği sadaka gibi sâlih ameller sebebiyle Allah’u Teâlâ, Levh-i Mahfuz’da yazdığı takdiri dilerse değiştirir veya sâbit kılar.

Bu hususta Cenâb-ı Hakk Teâlâ Sûre-i Ra’d, Âyet 39’da şöyle buyurmaktadır:

Allah’u Teâlâ, dilediği hükmü siler ve dilediğini sâbit bırakır. Ana kitap (Levh-i Mahfuz) O’nun katındadır.″

Bu hususta Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

إِنَّ صَدَقَةَ الْمُسْلِمِ تَزِيدُ فِي الْعُمُرِ، وَتَمْنَعُ مِيتَةَ السُّوءِ، وَيُذْهِبُ اللّٰهُ بِهَا الْكِبْرَ وَالْفَخْرَ (طب عن كثير بن عبد اللّٰه المزنيّ)

″Müslüman bir kimsenin verdiği sadaka, ömrünü artırır ve kötü sondan muhafaza eder ve Allah’u Teâlâ ondan kibir ve gururu giderir.″[1]

Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem bir diğer Hadis-i Şerif’inde de şöyle buyurmuştur:

مَنْ سَرَّهُ أَنْ يُبْسَطَ لَهُ فِي رِزْقِهِ أَوْ يُنْسَأَ لَهُ فِي أَثَرِهِ فَلْيَصِلْ رَحِمَهُ (خ عن انس وعن ابى هريرة)

″Kim rızkının bol olmasını ve ömrünün uzamasını arzu ederse, sıla-i rahim yapsın.″[2]

Yine kötü ameller sebebiyle Levh-i Mahfuz’daki yazının değişebile-ceğine dair İbn-i Abbas Radiyallâhu anhumâ’dan nakledilen Hadis-i Şerif’te, şöyle buyrulmuştur:

مَا ظَهَرَ الْغُلُولُ فِي قَوْمٍ قَطُّ إِلَّا أُلْقِيَ فِي قُلُوبِهِمْ الرُّعْبُ وَلَا فَشَا الزِّنَا فِي قَوْمٍ قَطُّ إِلَّا كَثُرَ فِيهِمْ الْمَوْتُ وَلَا نَقَصَ قَوْمٌ الْمِكْيَالَ وَالْمِيزَانَ إِلَّا قُطِعَ عَنْهُمْ الرِّزْقُ وَلَا حَكَمَ قَوْمٌ بِغَيْرِ الْحَقِّ إِلَّا فَشَا فِيهِمْ الدَّمُ وَلَا خَتَرَ قَوْمٌ بِالْعَهْدِ إِلَّا سَلَّطَ اللّٰهُ عَلَيْهِمْ الْعَدُوَّ (موطأ عن ابن عباس)

″Bir kavimde devlet malından hırsızlık zuhur ederse, Allah’u Teâlâ o kavmin kalplerine korku koyar. Bir kavim içinde zinâ yayılırsa, orada ölümler artar. Bir kavim ölçü ve tartıyı noksan ederse, Allah ondan rızkı keser. Bir kavmin mahkemelerinde haksız yere hüküm verilirse, o kavimde mutlaka kan yaygınlaşır. Bir kavim ahdinden dönerse, Allah onlara mutlaka düşmanlarını musallat eder.″[3]

Kader konusunda geniş bilgi için Sûre-i Enfal, Âyet 51 ve izahına bakınız.


[1] Taberânî, Mu’cem’ul-Kebir, Hadis No: 13508; Kenz’ül-İrfan, Hadis No: 355.

[2] Sahih-i Buhârî, Buyû 13, Edeb 12.

[3] İmam Mâlik, Muvatta, Cihat 13.