MUHAMMED SÛRESİ

﴿ فَهَلْ يَنْظُرُونَ اِلَّا السَّاعَةَ اَنْ تَأْتِيَهُمْ بَغْتَةًۚ فَقَدْ جَٓاءَ اَشْرَاطُهَاۚ فَاَنّٰى لَهُمْ اِذَا جَٓاءَتْهُمْ ذِكْرٰيهُمْ ﴿١٨﴾

18. Yoksa onlar, kıyâmetin kendilerine ansızın gelmesini mi bekliyorlar? İşte kıyâmetin alâmetleri geldi. Artık kıyâmet ansızın başlarına geldiği vakit, anlamaları kendilerine ne fayda verecektir?

İzah: Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem’in Peygamber olarak gönderilmesi kıyâmetin alâmet ve delillerindendir. Bu sebeple kendisine âhir zaman Peygamberi denilmiştir. Bu hususta Sehl İbn-i Sa’d Radiyallâhu anhu’dan şu Hadis-i Şerif nakledilmiştir:

قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بُعِثْتُ أَنَا وَالسَّاعَةَ كَهَذِهِ مِنْ هَذِهِ أَوْ كَهَاتَيْنِ وَقَرَنَ بَيْنَ السَّبَّابَةِ وَالْوُسْطَى (خ م عن سهل بن سعد)

Resûlullah Sallallâhu aleyhi ve sellem, şehâdet parmağı ile orta parmağını yan yana getirip göstererek, ″Ben ve kıyâmet, şöyle yakın olduğu halde gönderildim!″ buyurdu.[1]


[1] Sahih-i Buhârî, Rikâk 39, Talak 25; Sahih-i Müslim, Fiten 27 (132).