İBRÂHÎM SÛRESİ

﴿ قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً مِنْ قَبْلِ اَنْ يَأْتِيَ يَوْمٌ لَا بَيْعٌ ف۪يهِ وَلَا خِلَالٌ ﴿٣١﴾

31. Ey Habîbim! Îman eden kullarıma de ki: ″Namaz kılsınlar ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan, alışveriş ve dostluk olmayan gün gelmeden evvel gizli ve açık infak etsinler.″

İzah: Bu Âyet-i Kerîme hakkında Katâde diyor ki: Allah’u Teâlâ, insanların dünyâda alışveriş yapmak sûretiyle birbirlerinden faydalandıklarını ve kendilerine göre dostlar seçerek birbirleriyle yardımlaştıklarını bilmekte ve bu hâlin âhirette devam edebileceğini zannedenleri uyarmaktadır. Zîrâ âhirette, takvâ sahiplerinden başka, hiç kimsenin diğeriyle olan dostluğu fayda vermeyecektir.

Bu husus Sûre-i Zuhruf, Âyet 67-70’te şöyle buyrulmuştur:

O gün takvâ sahipleri hâriç, dostlar birbirine düşman olurlar.* O gün Allah’u Teâlâ, takvâ sahiplerine şöyle der: ″Ey kullarım! Bugün sizin için hiçbir korku yoktur ve siz mah­zun da olmayacaksınız.* Ey âyetlerimize îman edip Allah’ın hükmüne boyun eğen kullarım!* Siz ve zevceleriniz mesrur olarak Cennete girin.″

Bu hususta Peygamberimiz Sallallâhu aleyhi ve sellem de şöyle buyurmuştur:

لَوْ أَنَّ عَبْدَيْنِ تَحَابَّا فِي اللّٰهِ أَحَدُهُمَا فِي الْمَشْرِقِ وَالآخَرُ فِي الْمَغْرِبِ جَمَعَ اللّٰهُ بَيْنَهُمَا يَوْمَ الْقِيَامَةِ، وَيَقُولُ: هَذَا الَّذِي كُنْتَ تُحِبُّهُ (هب كر عن ابى هريرة(

″İki kişi Allah için birbirini sevse, birisi doğuda, diğeri batıda olsa Allah’u Teâlâ mahşer günü ikisini bir araya getirir ve ″İşte bu, Benim için kendisini sevdiğin kişidir″ buyurur.″[1]


[1] Râmûz’ul-Ehâdîs, s. 356/2.