EN’ÂM SÛRESİ

﴿ اُو۬لٰٓئِكَ الَّذ۪ينَ اٰتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ وَالْحُكْمَ وَالنُّبُوَّةَۚ فَاِنْ يَكْفُرْ بِهَا هٰٓؤُ۬لَٓاءِ فَقَدْ وَكَّلْنَا بِهَا قَوْمًا لَيْسُوا بِهَا بِكَافِر۪ينَ ﴿٨٩﴾ اُو۬لٰٓئِكَ الَّذ۪ينَ هَدَى اللّٰهُ فَبِهُدٰيهُمُ اقْتَدِهْۜ قُلْ لَٓا اَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ اَجْرًاۜ اِنْ هُوَ اِلَّا ذِكْرٰى لِلْعَالَم۪ينَ۟ ﴿٩٠﴾

89-90. Onlar, kendilerine kitap ve hikmet ve Peygamberlik verdiği-miz zâtlardır. Eğer onlar (Kureyş kâfirleri), kendilerine verdiklerimizi inkâr ederlerse, Biz onları inkâr etmeyecek bir kavmi (Muhâcir ile Ensârı) onlara vekil ederiz.* O Peygamberler, Allah’u Teâlâ’nın hidâyet ettiği zâtlardır. Ey Habîbim! Sen de onların hidâyet yolunu tâkip et ve de ki: ″Kur’ân’ı tebliğimden dolayı sizden ücret istemiyorum. O Kur’ân, âlemler için ancak bir öğüttür.″

İzah: Âyet-i Kerîme’de geçen kitap ve hikmet ilmi hakkında geniş bilgi için Sûre-i Bakara, Âyet 151 ve izahına bakınız.